Koaksiyon Nedir ?

Koaksiyon Nedir ?
Düşünceleri ya da hareketleri yineleme dürtüsü. Birbiriyle uyuşmayan düşünceleri, sözcükleri ve görüntüleri saplantı halinde aklından geçirme ya da tik gibi bazı hareketleri sürekli yapma eğilimi biçiminde ortaya çıkar. S. Freud’a göre bu dürtü, içgüdüsel hareketlerden ayrılır ve olasılıkla içgüdülerin kendi doğasından kaynaklanır. Koaksiyon, küçük çocuğun kararlı tutum ve davranışlarında bütün açıklığıyla ortaya çıkar. Yetişkin insanda, genellikle bazı nevroz ya da şizofreni tiplerinde psikonevrotik bir belirtidir. Hasta, kendine rahatsızlık veren durumun farkında olduğu halde, bunu aşmayı başaramaz.
ab5a92ead6d1a63941ab3ff73371ced06d95dc39 (161×34)

Orgazm Olamama - Orgazm Sorununa Etkili Çözüm

İnanan, istekli olan, sorunun çözüme ulaşma yolunu kavrayan ve sonrasında tümkurallara uyan kişinin, psikolojik cinsel sorunlarının çözümünde, hipnozla başarılı sonuçlar alınıyor. Hipnozun sihirli bir değnek olarak düşünülmemesi gerektiğini söyleyen Hipnoz Enstitüsü Derneği Başkanı Dr. Cenk Kiper’e göre, bu bir tedavi şekli ve doğru uygulanması çok önemli. Dr. Kiper, “Hipnoz bilinçaltına açılan bir kapıdır ve bu kapıdan girildiğinde sorunların düzeltilmesi sağlanır” diyor. Hipnozun cinsel sorunların çözümündeki başarı oranı diğer problemlere göre daha yüksek bulunuyor.
ERKEN BOŞALMADA YÜZDE 100’E YAKIN BAŞARI
Bilgisizlik, tabular ve cinselliğin ayıp ve günah olarak öğretilmesi; cinsellikten utanç duyulmasının başlıca nedenleri arasında yer alıyor. Hipnozla cinsel problemlerin çözümünde, vakaya uygun yaklaşımla çok yüksek başarı oranına ulaşılıyor. Dr. Kiper, hipnozla, uzun yıllardır yaşadıkları cinsel soruna çare bulan kadınların ve erkeklerin ilk tepkilerinin, o ana kadar boşuna zaman geçirdiklerini düşünüp, “Niye bu kadar zaman kaybetmiş ve acı çekmişimki?Bundan sonra, benimle aynı sorunu yaşayan herkese hipnozu önereceğim” şeklinde olduğunu dile getiriyor. Hipnoz tedavisinin son derece etkili sonuçlar verdiği cinsel hastalıklar arasında başı erken boşalma çekiyor. Erken boşalma probleminde hipnozla eşleştirilmiş terapinin, hastanın bütün kurallara uyması halinde yüzde 100’e yakın olumlu sonuç verdiğinin altını çizen Dr. Cenk Kiper, sözlerini şöyle sürdürüyor:
CİNSEL İSTEKSİZLİK BİRKAÇ SEANSTA BİTİYOR
“Erken boşalma sorunu, hipnozla eşleştirilmiş bir tek terapi seansında çözülebiliyor. Hipnoz seansının ardından yapılması gerekenleri doğru uygulayan hasta, kesin ve kalıcı olarak erken boşalma sorunundan kurtuluyor. Ülkemizde erken boşalma sorunuyla yüzde 70’lere varan oranda karşılaşılıyor ve bu durum birçok çiftin mutsuz olmasına neden oluyor. Erkeğin boşalmasını kontrol edemediğini hissettiği anda, bu sorununa çözümaraması gerekiyor. Erken boşalmanın dışında yer alan cinsel isteksizlik, sertleşme ve orgazm olamama problemleri de kişiye göre değişmekle birlikte, hipnozla, ortalama 2-3 seansta çözülebiliyor.
Cinselliği ayıp sanan kadın orgazm olamıyor
KADININ orgazm olamaması tüm dünyada yaygın bir sorun olup, bu soruna ülkemizde çok sık rastlanıyor. Bu problemin yaşanmasının başlıca nedenleri arasında birinci sırada, yetiştirilme koşulları ve kadına cinselliği yaşamanın kendisi için ayıp olduğunun öğretilmesi bulunuyor. İkinci neden ise erken boşalma sorunu yaşayan ve bu sorununun tedavisinden kaçan erkekler. Bu erkekler eşlerinden önce boşaldıkları için onlarla ilişkiye giren kadınlar, orgazm olmalarına yetecek uzunlukta bir cinsel süreç yaşayamıyor.
ab5a92ead6d1a63941ab3ff73371ced06d95dc39 (161×34)

Kadınlar İçin 10 Cinsel Fantazi

Kadınlarda orgazm erkeklerdeki kadar kolay olmaz. Bu nedenle kadınların orgazma erişebilmesi için daha fazla ve uzun süre uyarılmaları gerekir. Bazen fantaziler kadınların daha çabuk zevke ulaşabilmelerine yardımcı olur. İşte kadınlar için 10 etkili cinsel fantazi;
1-Cinsel İtaat
Kadınlar genellikle partnerinin kendisine zor kullanmasını ve kontrolü eline almasını arzular. Gerçek seks yaşamınızda böyle bir durumla her zaman karşılaşmak istemeyebilirsiniz. Buna karşın bazen partneriniz ile bu gibi güç fantazileri kurmak cinsel hayatınıza renk katabilir.
2-Röntgenci Seksi
Kadınlar bazı durumlarda seks yaparken izlenmekten zevk alabilirler veya başkalarının seks yapmasını izlemek onların daha çabuk uyarılmasını sağlayabilir. Partnerinizle konuşarak tanıdığınız birinin bu fantazinin bir parçası olmasını sağlayabilirsiniz. Başkasının bu durumu öğrenmesi sizi utandırabilir. Yine de bu fantaziyi eğlenceli yapan da budur.
3-Zırhlı Şövalye
Bu kadınlar için oldukça romantik bir fantazidir. Her kadın kendisini tahriş eden, arzularını yerine getiren bir erkekle seks yapmayı arzular. Bu nedenle bir şövalye bu fantazi için en uygun karakter olabilir.
4-Kötü Kız
Günlük hayatında bütün kurallara uyan kadınlar gece yatakta kuralları ihlal eden kötü kız olmak isteyebilir. Kadınlar yeni tanıştıkları bir erkeği seks için baştan çıkarmayı hayal edebilir.
5-Kontrol Kadında
Bazı kadınlar cinsel ilişki sırasında kontrolü ellerinde bulundurmayı hayal edebilirler. Erkeğini yatakta köle yapmak birçok kadının hayalidir. Erkeğinizi yatağa bağlamak ve ona emirler vermek kadınlara daha çabuk orgazm yaşatabilir.
6-Eski Sevgili İle Seks
Bazı kadınlar kendilerini terkeden eski sevgilileri ile tekrar seks yapmayı arzulayabilir. Eski sevgili ile ansızın karşılaşarak seks yapmaya başladığını hayal etmek kadının daha fazla uyarılmasını sağlayabilir.
7-Grup Seks
Bazı partnerler cinsel hayatlarını renklendirmek için farklı yöntemlere başvurabilir. Bunlardan birisi de grup sekstir. Bazen üçlü seks yapmak veya seks yapan bir çifti izlemek kadınların dürtülerini harekete geçirebilir.
8-Lezbiyen Seks
Bazen kadınlar lezbiyen olmadıkları halde lezbiyen seksi hayal etmekten zevk alabilir. Bu nedenle partneri ile seks sırasında yatakta başka bir kadının olduğunu hayal etmek cinsel yaşamı kadınlar için daha zevkli bir hale getirebilir.
9-Sahilde Seks
Sıcak yaz aylarında mutheşem bir tatil köyündesiniz. Sıcak kumların üzerinde veya gece ıssızlaşan sahilde seks yaptığınızı düşünün. Kendinizi cenette gibi hissedeceksiniz.
10-Müstehcen Seks
Daha önce hiçkimse ile paylaşmadığınız oldukça cesaret isteyen arzularınızı partnerinizle paylaşarak uyguladığınızı düşünün. Tüm ahlak kurallarını yerle bir eden, sosyal tabuları yıkan fakat harika zaman geçirmenizi sağlayacak bir seks. Hayal güçünüzü çalıştırın ve partneriniz ile ilginç olabilecek bir fantazi kurmayı deneyin.
ab5a92ead6d1a63941ab3ff73371ced06d95dc39 (161×34)

mehmet öz şeker hastalığı



Mehmet Öz şeker hastalığı ve beslenmenin hastalığının tetiklenmemesi için oldukça önemli olduğunu ve şeker hastalığında beslenme ile ilgili olarak önemli açıklamalarda bulundu. Günümüz şartlarında şeker hastalığının tedavisi oldukça ileri aşamadadır. Şeker hastalığının tedavisinin olumlu sonuçlar verebilmesinin en temel kuralı şeker hastasının ve hasta yakınlarının bilinçlendirilmesinden geçmektedir. Şeker hastalığı geneli itibarı ile bir ömür sürmektedir hastalığa önem ve gerekli şekilde beslenilmemesi halinde şeker hastalığı ileri derecelere varabilmektedir. Dr. Mehmet Öz şeker hastalığın da beslenmenin en önemli kural olduğunu ve beslenmeyi spor gibi egzersizlerle tamamlamanız hastalığın en alt seviyeye indirilmesine yardımcı olacaktır.
Dr. Mehmet Öz şeker hastalığı ve beslenme ; şeker hastalığında hastalarda hararetin hakim olduğundan alınan ilaçların vücudunuzu soğutucu ve nemlendirici özelliği olmalıdır. Şeker hastaları özellikle marul türü sebzeler, meyveler ve idrar söktürücü olmayan besinlerden uzak durmalıdır. Sığır ve koyun yoğurdunun ekşi suyu şeker hastalarına oldukça faydalıdır. Ekmeklerden arpa ekmeği yenilmesi uygundur. Bunun yanı sıra yulaf çorbası, sirkeli yahni, etli çorba, et suyu, tavuk ve piliç etleri, ekşi meyveler, dana eti, ekşili yemekler, yağsız sığır eti, taze balık ve su eklenip kaynatılmış sütte şeker hastaları için oldukça faydalı ve yararlıdır.
ab5a92ead6d1a63941ab3ff73371ced06d95dc39 (161×34)

Gizli şeker nedir Gizli Şeker Nasıl Anlaşılır



Şeker hastalığı başta kalp, beyin, böbrek ve göz olmak üzere doku ve organların çoğunda tahribat yapar. Yaptığı tahribatın değişmez iki özelliği vardır: Bir, yavaş ama içten içe olması, iki kararlı, kalıcı ve ilerleyici bir süreç göstermesi. Metabolik regülasyon sağlanıp kan şekeri kontrol altına alınmazsa diyabet hükmünü sürer, tahribatını az ya da çok ama mutlaka yapar.
GİZLİ şekeri olanlarda sık görülen bazı sorunlar var: Göbek-karın bölgesinden şişmanlama, iyi kolesterol HDL’de azalma, trigliserid düzeyinde yükselme, ürik asidin fazlalaşması ve hipertansiyon eğilimi bunların en önemlileri. Eğer gizli şekere bu sorunlar da eşlik ediyorsa, koroner kalp hastalığı ve kalp krizine yakalanma ihtimali neredeyse açık diyabet oranına yaklaşabilir (Gizli şekerde normalde 1,5-2 kat olan bu risk, bu durumlarda diyabetlilerde olduğu gibi dört kat kadar artabiliyor). Bilhassa refah toplumunun en önemli sağlık sorunları arasında sayılan “ölümcül dörtlü” veya “mahşerin dört atlısı” bir arada bulunduğunda (göbek-karın bölgesinden şişmanlama, kan şekerinde yükselme, kan yağ dengesinde bozulma ve yüksek tansiyon) kalp krizi ve felç riski daha da artar. Son yıllarda bu tahribatın “prediyabet” veya “gizli şeker” döneminde de ortaya çıkabileceği anlaşıldı ki, bu önemli bir gelişmedir. Eskiden “latan diyabet” olarak da adlandırılan “gizli şeker” evresine son yıllarda daha çok önem verilmesinin nedeni de budur.
Gizli şekerin açık şekere dönüşme süresi kişiden kişiye değişirse de bu dönem ortalama on yıl kadar sürüyor. Karın-göbek bölgesinden kilo alma, karbonhidratlardan (şeker, un, nişasta) zengin beslenme ve hareketsizlik gibi önemli hatalar yapılınca süre daha da kısalıyor, bir-iki yıla inebiliyor. Daha da kötüsü, şeker hastalığı ortaya çıkmadan siz çok erken yaşlarda kalp damar hastalığına yakalanabiliyorsunuz. Özellikle göbekli, düşük HDL kolesterollü ve/veya hipertansiyonlu biriyseniz süreç bu yönde işliyor. Bu nedenle de süreci daha bu aşamadayken ciddiye almak ve önemli bir sağlık sorunu kabul edip çözmek şart
Diyabet önleme
Ne iyi ki son yıllarda yapılan bilimsel çalışmalarda elde edilen bazı bulgular size iyi haberler vermemizi sağladı: Gizli şeker hastalığının açık şeker hastalığı haline gelmesini önlemek mümkün olabiliyor. Özellikle “Joslin Klinik” ve Harvard Üniversitesi’nin diğer hastanelerinde yapılan araştırmalarda iyi planlanmış bir “diyabet önleme programı” sayesinde gizli şeker hastalığının açık şekere dönüşmesinin ciddi oranda engellenebileceği anlaşıldı. Bunu başarmak için yapılması gerekenler son derece uygulanabilir önlemler: Fazla kiloları vermek, sağlıklı bir beslenme planına uymak, düzenli aktivite alışkanlığı edinmek yeterli. Böyle bir planı deneyimli bir uzman grubuyla birlikte uyguladığınızda şeker hastalığına yakalanma olasılığını sonsuza kadar ertelemeniz mümkün.
Gizli şeker tanısı nasıl konuyor sorusunun yanıtına gelince… Bunun için açlık ve tokluk kan şekerlerinize baktırmanız yetiyor. Eğer açlık kan şekeriniz 100-125 aralığında, tokluk kan şekeriniz 140-199 aralığında ise gizli şekerinizin olduğunu düşünebilirsiniz. Eğer kan şekeriniz açlıkta 120 altı, toklukta 199 ve üstü ise sizde açık şeker, yani orta yaş diyabeti (tip2 diyabet) var, yani yetişkin yaş şeker hastalığı başlamış demektir. Tanıyı daha da kesinleştirmek için işin uzmanı bir merkezde etraflıca değerlendirilmeniz, belki de bir şeker yükleme testi yaptırmanız gerekiyor.
Kimler risk altında
Gizli şeker ihtimali sizde de var mı? Açlık ve tokluk şekeri değerlendirmelerini –ve mümkünse insülin ölçümlerini- kimlerin yaptırması lazım? Ailesinde ve çok yakın akrabalarında şeker hastalığı bulunanlar, kilo fazlalığı veya şişmanlık sorunu yaşayanlar, özellikle bel çevresi genişliği ile birlikte (erkeklerde 102, kadınlarda 88 cm.yi geçenler) kilo alanlar, bel çevresi oranının kalça çevresine oranı 0,8’i geçenler ya da beden kitle indeksi 26’nın üzerinde olanlar, gebelik şekeri sorunu yaşayanlar ve mümkünse iyi kolesterolü az, trigliseridi yüksek bulunanlar, hipertansiyonlular ile gut hastalarının bu testleri yaptırmalarında fayda var.
Birçoğumuz farkına varmadan gizli diyabetle yaşıyoruz. Yine birçoğumuz sorunu fark etsek bile önemini bilmiyoruz. Oysa özellikle damar sağlığını korumanın yolu her şeyden önce “şeker-insülin-kolesterol-trigliserid-kan basıncı” dengesini korumaktan geçiyor. Bu nedenle yıllık sağlık taramalarında mutlaka “tokluk şekeri” analizi de yaptırmalısınız. Gizli şekeri erken fark etmenin en kolay yolu bu.
KESİP SAKLAYIN
Bu testler önemli
Gizli şeker döneminde sık görülen bir sorun, hatta ilk görülen sorun insülin direncidir. Özellikle kilolu-obez kişilerde insülin direnci sorunu çözülmezse tip2 diyabet olasılığı artıyor, süreç kısalıyor. İnsülin direnci – ya da diğer adıyla metabolik sendrom- için yapılan başka bazı testler de var. Kanda trigliserid düzeyinin yüksek çıkması (150-200 mg üzerindeki değerler), iyi kolesterol HDL seviyesinin azalmış bulunması (erkekler için 45, kadınlar için 50 mg ve altındaki değerler) veya trigliserid/HDL oranının 4/1den yüksek bulunması, ALT, AS, GGT olarak bilinen karaciğer fonksiyon testlerinin normal sınırların üzerine taş-ması, serum ürik asit sevi-yesinin 6,5-7 mg/dl.yi geçmesi insülin direncinin işaret fişekleridir. Kesin teşhis için açlık ve tokluk kan şekeri ile açlık ve tokluk insülin seviyelerine baktırmak gerekiyor. Açlık insülin seviyesinin 10 ünite tokluk insülin seviyesinin 30-40 üniteyi geçtiği durumlarda durum ciddi boyut lara ulaşmış insülin direnci başlamış demektir.
ÖNEMLİ
Sağlıklı ve uzun bir hayat için
Doğru beslenmek
- Güzel uyumak
- Egzersiz yapmak
- Stresi yönetebilmek
- İyimser olmak
- İnançlı olmak
- Hoşgörülü olmak
- Umutlu olmak
- Temiz bir çevrede yaşamak
- Sağlık kontrollerini yaptırmak
HATIRLATMA
Gizli şekerin belirtileri
Şeker hastalığının bu erken döneminde de bazı işaretler vardır. Bunların en önemlileri kan şekerinin düşmesi sonucu ortaya çıkan “hipoglisemik belirtiler” grubudur. Yemeklerden sonra belirginleşen yorgunluk hali, ağır yemekleri takiben daha çok hissedilen uyuklama, terleme, bitkinlik gibi sorunlar, özellikle baş, boyun bölgesinde tekrarlayan terleme atakları, bir türlü anlam verilemeyen öfke nöbetleri, ani parlamalar, sinirlilik, sık tekrarlayan enfeksiyonlar bu işaretlerin en sık karşılaşılanlarıdır.
ab5a92ead6d1a63941ab3ff73371ced06d95dc39 (161×34)

Karın Göbek Eritme, Göbek Eritme Yöntemleri, Göbek Nasıl Eritilir, göbekteki yağları nasıl eritebilirim



Bayanlarda göbek bölgesi yağlanması kalça-basen bölgesi yağlanmasından daha büyük bir sorun haline geldi. Lokal yani bölgesel olarak tabir edilen bu tür yağlanmalar zayıf kadınlarda bile görülen sorunun nedenleri arasında ise, yüksek şekerli yiyecek alımının fazla olması, hareketsizlik (oturarak çalışma) ve insülin dengesizliği başta geliyor. Suadiye Memorial Tıp Merkezi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Dyt. Oya Yüksek, “Göbek bölgesi yağlanması” hakkında bilgi verdi.
İnsülin dengesizliği neden göbek yapar?
Kandaki şekeri kontrol eden bu hormonun kandaki seviyesi çok önemli. İnsülin metabolizması bozulduğu zaman kan şekeri seviyelerinde ve bununla birlikte diğer kan değerlerinde bozulmalar ve özellikle bel-karın bölgesinde yağlanmalar oluşur. Bununla birlikte alınan yüksek karbonhidrat da bu rahatsızlığı tetikler.
Yağlanmamak için kalori mi içerik mi önemli?
2007 yılında Diyabet Merkezi’nin yaptığı bir çalışmada her ikisinin de önemli olduğu kanıtlandı. Araştırma kapsamında; aynı kaloriye fakat farklı besin öğelerine sahip üç beslenme programı hazırlanmış, 62 yaş civarında ailesinde diyabet geçmişi olan ve vücutlarında insülin direnci gelişmiş 11 obez katılımcıya uygulanmış. Bu katılıcılar 28 gün boyunca 1600 kalorilik ve dört öğüne bölünmüş ( öğün başına 400 kal) bir program uygulamışlardır. Sonuç olarak; kilo ve yağ değişimleri olmamış fakat yüksek karbonhidrat alındığı zaman vücut yağlarının göbek bölgesine doğru biriktiği gözlemlenmiştir. Diğer bir iddia ise; yüksek karbonhidrat ile birlikte alınan tekli doymamış yağların insülin metabolizması nı düzelttiği için göbek bölgesi yağlanmasını yavaşlattığı ve koruduğudur. Bu çalışmada tekli doymamış besin kaynağı olarak; avokado, ceviz, zeytinyağı, zeytin, çekirdek ve bitter çikolata kullanılmıştır. Bununla birlikte birçok çalışma tekli doymamış yağların insülin metabolizması üzerinde olumlu etkilerinin olduğunu savunmaktadır.
Göbek bölgenizi nasıl kontrol altında tutarsınız?
1. Sıkılaştırma : Vücut kaslarını korumak için sıkılaştırma(kuvvetlend irme) hareketlerinin yapılması.
2. Egzersiz : Yağ yakımı için aerobik egzersiz
3. Diyet : Kalp sağlığını koruyan doymamış yağların çok, doymuş yağların az olduğu Akdeniz Tipi beslenme programı ve kilo yönetimi için gün başına alınan enerjiden 100 kal/gün kısıtlamak.
1. Yüksek karbonhidrat yerine daha düzenli dağılmış öğünleri tercih etmek ve karbonhidrat alımında ise karışık karbonhidrat diye tanımlanan esmer tahıl ürünlerinin tüketilebilir.
2. Salata ve yemeklerde zeytinyağı veya kanola yağı kullanılabilir.
3. Öğün aralarında fındık veya ceviz tüketilebilir.
ab5a92ead6d1a63941ab3ff73371ced06d95dc39 (161×34)

Evde diş beyazlatma yöntemleri,

 yolları, doğal diş beyazlatma formülü
Evde hazırlayacağınız karbonatlı karışımla ve beyazlatıcı diş macunlarıyla bembeyaz dişlere sahip olabilirsiniz.
İnsanlarda diş renkleri tıpkı ten renkleri gibi farklılıklar gösterir. Bazı kişiler doğuştan şanslı olarak beyaz diş rengine sahiptirler. Bazen de genetik olarak daha koyu diş rengiyle doğarız.
Annenin hamileyken kullandığı veya çocukken kullanılan bazı antibiyotiklerden dolayı da diş rengi koyulaşabilir.
İçtiğimiz sulardaki flour yoğunluğu da diş rengimizin koyulaşmasına neden olur.
Etkileyici bir gülümsemenin anahtarı pırıl pırıl ve bembeyaz dişlerdir. Dişlerin doğal renkleri yıllarla ve kullanılan çay, kahve, sigara etkisiyle koyulaşır.
Diş beyazlatmaya başlamadan önce bir ağız muayenesi şarttır. Bu muayenede ağız içerisindeki dolgular, porselen kaplamalar, çürükler ve minedeki çatlaklar belirlenmelidir. Uygulanacak olan beyazlatma işlemi dişleri beyazlatırken dolguların ve ağızdaki porselenlerin rengi değişmemektedir. Dolayısıyla bu durum beyazlatmaya karar vermede önemli bir kriterdir.
Diş doktorlarının uyguladığı diş beyazlatmanın bir alternatifi de evde diş beyazlatmak için yapılacaklardır.
Şifalı Bitkiler ve Güzellik Uzmanı Suna Dumankaya diş beyazlatma için şu kürü öneriyor
1 çay kaşığı karbonat,
yarım limonun suyu,
2 damla zeytinyağı
Bu malzemeler bir kap içerisinde karıştırılır. Daha sonra diş fırçası bu diş beyazlatıcı kür içine batırılıp dişler fırçalanır. Böylece sigara gibi sebepler yüzünden sararan dişlerin beyazlaması sağlanır.
Beyazlatıcı bantlar ve solüsyonlar
Beyazlatıcı bantlar ve dişlere sürülen solüsyonlarla da dişleri beyazlatmak mümkündür. Ayrıca diş fırçaları ve diş macunları dişlerinizdeki lekeleri temizleyerek onları doğal beyazlığına kavuşturur.
Beyazlatıcı diş macunları
Beyazlatıcı diş macunları, dişlerdeki lekeleri çıkarmak üzere hafif aşındırıcı bir madde içerirler. Bazı diş macunları ise daha fazla leke çıkaran parlatıcı maddelere sahiptir. Beyazlatıcı bir diş macunu kullanmadan önce, ürünün size uygun olup olmadığı konusunda diş hekiminize danışın.
Sensodyne Beyazlatıcı Diş Macunu
Sensodyne Beyazlatıcı, diş hassasiyetini giderir. Diş çürümelerini önler. Dişlerinizi, diş minesine zarar vermeden hassas bir şekilde beyazlatır.
Signal White Now Diş Macunu Anında Beyazlık
Sinyal Beyaz Beyazlatıcı sistem şimdi günlük kullanım için uygun bir florürlü diş macunu ile tam koruma sağlar. Ağzınızda yoğun bir ferahlık ve tazelik hissi bırakıyor.
Colgate Gelişmiş Beyazlık Diş Macunu
Doğal beyazlık kazandırır, yeni leke oluşumunu önlemeye yardımcı olur.
Plus White Ekstra Beyazlatıcı Diş Macunu
Plus White çift etkili leke çıkarıcı diş macunu; kahve, çay, tütün ve şarap ile diğer gıda ve yüzey lekelerini çıkartmak için sıradan diş macunlarından çok daha farklıdır. Dişleriniz daha beyaz ve daha parlak görünecektir. Plus White diş macunu aynı zamanda tartar plaklarını sökmeye yardımcı olur ve tartarı kontrol altına alır. Her fırçaladığınızda ağzınızda uzun süreli bir nane ferahlığı bırakır ve florid; dişlerinizi çürüklere karşı korumaya yardımcı olur.
ab5a92ead6d1a63941ab3ff73371ced06d95dc39 (161×34)

Site Tanıtımı : saglikbilgilerim.tk SaglıkBilgileri Güncel Blog

Yepyeni bir saglık blogu da internet dünyasına Katılmış bulunmakta ..

Doktorlar  Katögerisi altında  bir çok doktorun makaleleri yavsiyeleri bulunmakta ..


Cinsel Bilgiler  başlıgında  bir çok bilgi bulunmakta
vb birçok başlık altında bir çok yazı bulunmakta
3 kişilk yazar kadrosuyla yazım hayatlarına başladılar başarılar...

http://www.saglikbilgilerim.tk/
ab5a92ead6d1a63941ab3ff73371ced06d95dc39 (161×34)

Aksigorta Özel Konut Yardım Hizmeti

“Akkonut Yardım”, konut sorunlarınız için her an yanınızda. Günde 24 saat, yılda 365 gün. Su ve Elektrik Tesisatı Arızaları, Cam Kırılmaları ve Anahtarla ilgili acil sorunlarınıza hemen çözüm getiren “Akkonut Yardım”, her an konutunuzun yardımına hazır.
Özel Aksigorta bu hizmetinde şu hizmetleri vemektedir.
Su tesisatı : Sigortalı konutun su vanasından Sigortalı konutta veya musluklara kadar olan tesisatında ona bağlı birimlerde arıza olması halinde geçerlidir.
Elektrik : Elektrik tesisatındaki arıza veya hatalar nedeniyle elektrik enerjisinin kesilmesi halinde geçerlidir.
Anahtar : Anahtarın kaybolması, bozulması, çalınması veya herhangi bir arıza nedeniyle kilidin kullanılamaz hale gelmesi ve eve girebilmenin mümkün olmaması halinde geçerlidir.
Cam işleri : Konutun dış cephesinde bulunan camların kırılma veya çatlama yoluyla hasar görmesi halinde geçerlidir.
ab5a92ead6d1a63941ab3ff73371ced06d95dc39 (161×34)

Aksigorta İşyeri Yardım Hizmeti

Aksigorta bu hizmetinde müşterilerine şunları sağlar;
Tesisat :İşyerinizin bulunduğu binadaki bilumum sabit tesisat üzerinde meydana gelebilecek kırılma ve sızıntılar için sigortalı bu teminattan yararlanabilir.
Elektrik : İşyerinize ait elektrik sigortasından başlayıp elektrik anahtarına kadar olan tesisatta meydana gelebilecek kısa devre ve bunun işyerine ait diğer elektrik tesisatlarına vereceği zararlar bu teminata dahildir.
Cam İşleri : İşyerinin dış cephesini saran camların kırılması veya çatlaması sonucu oluşan hasarlar teminat kapması içerisindedir.
Anahtar : Kaza veya hırsızlık sonucu kilitte meydana gelen hasarlar işyerine ait anahtarların çalınması veya kaybolması sonucu işyerine girilememesi durumları teminat kapsamı dahilindedir.
Ambulans Hizmeti : Sigortalının hastalanması veya yaralanması durumunda Sigortalının tıbbi merkezlere veya bir hastaneden diğerine nakli teminat kapsamı dahilindedir.
Güvenlik Hizmeti : İşyerinin kullanılamaz duruma gelmesi durumunda işyerinin güvenliği güvenlik şirketi tarafından sağlanacaktır.
ab5a92ead6d1a63941ab3ff73371ced06d95dc39 (161×34)

Elektrik Yanıklarına Karşı İlk Yardım

Elektrik yanıkları bazı durumlarda deri de hiçbir iz bırakmasa da neden olduğu hasar deri altındaki dokulara zarar verebilir. Eğer güçlü bir elektrik dalgası vücudunuzdan geçerse kalp ritim bozuklukları ve karidyak arest gibi iç hasarlar oluşabilir. Bazen akım sonucu kişi yere düşüp kendisini başka bir yere çarpabilir. Bu durumda vücutta kırık ve çatlaklar oluşabilir.
Elektrik Yanıklarına Karşı İlk Yardım
Eğer elektrik yanıkları ile karşı karşıya kalırsanız mutlaka 112’yi arayarak acil yardım isteyin.
Elektrik Yanıklarına Karşı İlk Yardım
1-Yanık bögeye kesinlikle dokunmayın. Elektrik yanığı olan kişi hala elektrik kaynağına dokunuyor olabilir.
2-Elektrik kaynağını kapatınız. Eğer kaynağı kapatamıyorsanız yaralı kişiden uzaklaştırmaya çalışın.
3-Kişinin kan dolaşımını ve nefes alışlarını kontrol edin. Eğer nabız yoksa kalp masajı yapın.
4-Yaralı kişiyi sırt üstü yatırın. Eğer mümkün ise bacakları yüksek bir yere kaldırın.
5-Yaralı bölgeyi kapatın. Eğer kişi nefes alıyorsa yaralı bölgeyi bir bandaj ile kapatın
ab5a92ead6d1a63941ab3ff73371ced06d95dc39 (161×34)

Kalp Kramplarına Karşı İlk Yardım

Kalp krampları genellikle sıcak bir ortamda ağı egzersiz yapılması sonucu ortaya çıkan ağrılı kalp spazmlarıdır. Spazmlar oldukça yoğun gerçekleşebilir. Ağır egzersizler sırasında yeterli sıvı alınmaması kalp kramplarına neden olabilir.
Kalp Kramplarına Karşı İlk Yardım
Eğer kalp krampı yaşıyorsanız;
-Dinlenin ve vücudunuzun soğumasını bekleyin.
-Bol miktarda sıvı tüketmeye dikkat edin.
-Egzersizlerinizi daha yavaş ve dikkatli bir şekilde uygulamaya çalışın.
-Krampların ardından ağır egzersiz yapmaya devam etmeyin.
-Kramplar bir saat içerisinde geçmezse mutlaka medikal yardım alın.
ab5a92ead6d1a63941ab3ff73371ced06d95dc39 (161×34)

Aile Hekimliği Hakkında Sorular ve Cevaplar

Türkiye’de 62 ilde uygulanan Aile Hekimliği, İstanbul’da da bugünden itibaren uygulanmaya başlanıyor. Nüfus olarak 13 milyon civarında bulunan İstanbul’un bu uygulamaya ayak uydurup uyduramayacağı tartışılırken, “Aile hekimliği bu şehirde nasıl işleyecek? Aksaklıklar olacak mı?” sorusunun yanıtı da ister istemez merak ediliyor. Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın da “Başlangıçta ufak tefek aksaklıklar yaşanabilir” açıklamasıyla vatandaşların aklındaki “Bundan sonra ne olacak?” kuşkuları ağır basıyor.
Aile Hekimliği Hakkında Sorular ve Cevaplar
Yetkililerin verdiği görüşlere göre, aile hekimliği İstanbul için uygun bir sistem. İlerleyen aşamalarda randevulu hale getirilecek olan uygulama hastaların hastanelerde bekleme süresini de azaltacak gibi görünüyor.
TABİPLER ODASI AÇIKLAMASI KAFALARI KARIŞTIRDI
İstanbul Tabipler Odası, İstanbul’un Aile Hekimliği uygulamasına geçmesiyle sağlıkta ortaya çıkacak kaos ortamından Sağlık Bakanlığı’nın sorumlu tutulacağını söyledi.
Hekimliği uygulamasının sağlıkta çeşitli sorunlara neden olacağını belirten İstanbul Tabipler Odası, İstanbul’un Aile Hekimliği uygulamasına geçmesi için yeterli alt yapıya sahip olmadığın ifade ederek, tepki gösterdi.
Aile Hekimliği Hakkında Sorular ve Cevaplar
Tepkisinin yazılı açıklamayla kamuoyuna duyuran İstanbul Tabipler Odası’nın açıklaması şöyle: “Bütün yurttaşlarımızı bugünden uyarıyoruz, 1 Kasım 2010 günü ve sonrası sağlıkta oluşacak kaos ortamı, sağlık hizmetlerinde meydana gelecek aksamalar ve yaşanacak bütün olumsuzlukların sorumlusu hekimler değil, İstanbul’da gerekli altyapı ve uygun koşulların hazırlamadan, bütün uyarılara rağmen aile hekimliği uygulamasını başlatmakta ısrar eden Sağlık Bakanlığı’nındır.”
SORULARINIZIN YANITLARI
Hepimizin şimdilik bildiği uygulamanın sosyal güvencesi olsun olmasın herkes için ücretsiz biçimde verilmesi. Ancak yine de sorular tükenmiyor. Bunun üzerine sizin sorduğunuz soruları, Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu Başkanı Hamza Gemici’ye biz yönelttik; o da yanıtladı. İşte Perşembe gününden beri yolladığınız soruların yanıtları:
Oğlum 18 yaş altı sigortasında. Geçen hafta Paşabahçe Devlet Hastanesi’ne muayene olmuştu. Doktor bronşit tedavisi vermişti ve “10 gün sonra kontrole gelmeli” demişti. Aile hekimliği uygulamasına geçiyoruz. Oğlumu o hastaneye mi yoksa aile hekimine mi götüreceğiz? / Fuat Yıldız
Hamza Gemici: Tedaviyi takip eden doktora gitmeye devam edebilirsiniz. Ancak tedaviyle ilgili bilgileri aile hekiminize aktarmanız sağlık açısından uygun olacaktır.
Aile hekimine muayene olmadan özel hastaneye gidemeyecek miyiz? Özel hastaneler sevksiz SGK’lı hasta kabul etmeyecek mi? Aile hekimine başvurmadan özel hastaneye gidersek ücretli statüsünde mi olacağız? / Ceylan Yiğit
Hamza Gemici: Aile hekiminize başvurmadan da özel bir hastaneye gidebilirsiniz. Özel hastanelerin sevksiz SGK’lı hasta kabul ediliğ edilmeyeceği ise önümüzdeki dönemler için düşünüliyor. Bununla ilgili alt yapı çalışmaları henüz tamamlanmadı. Bu uygulamada herhangi bir sevk sürecine uyma zorunluluğu ise yok.
Aile Hekimliği Hakkında Sorular ve Cevaplar
ADRES DEĞİŞİKLİĞİ OLANLAR VE AİLE HEKİMİ FARKLI BİR SEMTTE GÖZÜKENLER NE YAPACAK?
- Aile hekimim Başakşehir’de gözüküyor. Ama ben Güngören’e taşındım. Bu durumda aile hekimimi nasıl düzeltebilirim?/ Nurhan Abdullahoğlu
- Adres değişikliği olanlar ne olacak? Mesela ben 3 ay önce Avcılar’a taşındım ve aile hekimim Üsküdar’da görünüyor? Ne yapmalıyım? / Haluk Ümit Ekici
- Doktorum eski oturduğum semtte görünüyor. Ne yapacağım? / Ömer Cengiz
- Aile Hekimliği ile ilgili bir sorum olacaktı. Ben taşınmış olmama rağmen aile hekimliğimin yeri eski oturduğum yerde gözüküyor. Naklimi de almıştım. Bunun için ne yapabilirim?/ Ebru Altuntaş
- İkamet ettiğimiz eve çok yakın bir sağlık ocağı varken, iki toplu taşıma aracı değiştirerek ulaşabileceğimiz bir aile hekimine bağlanmışım. Ne yapabilirim? Nereye başvurmalıyım?/ Mustafa Oğuz
- İkamet ettiğim yerde 2 adet sağlık ocağı var. Sağlık bakanlığının belirlediği sağlık ocağına değil de, diğer salık ocağındaki doktorlardan birine kayıt yaptırmak mümkün müdür acaba?/ Cihan Söğüt
- İl Sağlık Müdürlüğü’nün http://bbskbs.istanbulsaglik.gov.tr/ahkim/ web linkinde T.C. numaramla arama yaptığımda aile hekimim olarak Soğanlık’ta bulunan Soğanlık ASM doktoru çıkmakta ve ayrıca oturduğum yerle bu ASM’nin hiçbir ilgisi ve yakınlığı bulunmamaktadır. Ne yapmalıyım?
Hamza Gemici: Vatandaşlar adres değişikliği yaşamışlarsa şu anda oturduğu bölgelerde bulunan Aile Sağlık Merkezler’indeki hekimlere başvurabilirler. Ayrıca vatandaşlar, İstanbul’un neresinde oturursa otursun yine istediği yerdeki merkeze gidip, istediği hekimi seçebilir. Sistem dahilinde üç aylık periyotlarla aile hekiminizi de değiştirebilirsiniz. Adres değişikliği yaşayan vatandaşlarımız bu uygulamada hiçbir sorun yaşamayacaklar.
AİLE HEKİMİNE GİTMEDEN HASTANETE GİDİLEBİLİR Mİ?
Okuyucularımızın çoğunluğunun sorduğu soru da üstte attığımız başlık üzerine. Çoğu kişi aile hekimine gitmeden özel bir hastaneye başvurulup başvurulamayacağını merak ediyor.
Hasta olan bir kişinin aile hekimliğine başvurmadan direkt hastanede muayene olabilme imkanı hala mevcut mudur? Yoksa önce aile hekimliğine mi başvurması gerekir?/ İhsan Ceylan
Hamza Gemici: Elbette ki mevcuttur. Vatandaşlar aile hekimine de gitmeden başka hastanelere başvurabilirler.
Acaba hastaneye gitmek istediğimizde ve rahatsızlandığımızda sadece aile hekimine mi gitmek zorundayız? Aile hekimi dışında başka bir doktora muayene olmak gibi bir durum var mı? Hastanelerden internetten randevu alma uygulaması devam edecek mi? / Cihan Güneş
Hamza Gemici: Böyle bir zorunluluk yok. Aile hekimi dışında başka bir doktora da başvurulabilir. Ama başka doktora gittiğinizde, o doktorun aile hekiminizi hastalığınız konusunda bilgilendirmesi; aile hekiminizin de sizinle ilgili bilgileri gittiğiniz farklı doktora aktarması daha sağlıklı olacaktır.
RANDEVU MU GEREKİYOR?
Hekim muayenesinden faydalanmak için randevu almak gerekiyor mu? Bir hekim günde en fazla kaç hastaya bakacak? Bununla ilgili bir üst ya da alt sınır var mı?
Hamza Gemici: Şimdilik randevuya gerek yok. Hekimlerimizin çalışma saatleri sabah 08:00 ile 12:00 arasında, öğlen ise 13:00 ile 17:00 arasında olacak. Vatandaşlar kendilerine uygun saatlerde hekimlerine uğrayabilirler. Dengeli bir biçimde uygun saatlerde aile hekimlerine başvururlarsa hizmette bir sıkıntı olmaz. İlerleyen aşamalarda da randevuyla sistem başlayacak. Bunun da çalışmaları tamamlanmak üzere.
YA HEKİM TATİLE ÇIKARSA..
Benim hekimim tatile çıkarsa ya da tayini çıkarsa nasıl olacak? Sonuçta beni en iyi tanıyan hekim o. Onun yerine gelecek olan hekimle sil baştan mı başlayacağız? Bunun için bir bilgi deposu kurulacak mı, oluşturulacak mı?
Hamza Gemici: Bunun için tüm vatandaşlarımıza ait veriler hem hekimde hem de Sağlık Bakanlığı’nın sisteminde olacak. Hekim değişikliği olursa vatandaşlarımız oturduğu bölgedeki farklı bir hekime de gidebilir. Çünkü yeni hekimde de aynı bilgiler olacak. Hekim değişikliği konusunda bir sıkıntı yaşanmayacak. Eğer hekiminiz tatile çıkmışsa, aynı merkezde çalışan başka bir hekim tatil süresinde hizmet verecek.
Aile hekimliği uygulamasında evde muayene hizmeti de verilebilecek mi?
Hamza Gemici: Şu aşamada aile hekimlerinin evde hizmet vermesi çok zor. Evde hizmet, hekimin değerlendirmesine göre, kişinin merkeze ulaşması zorsa, hastalığı el vermiyorsa yapılabilir. Buna hekim karar verecek.
Aile hekimliği Türkiye’nin sağlık sorunlarını çözebilecek mi? Nüfusu çok hareketli olan il ve ilçelerde nasıl bir hizmet verilecek. Örneğin kışın nüfusu 5 bin yazın 100 bin olan yerlerde çözüm nedir. İnsanlar kayıtlarını her seferinde gittiği yere mi götürecek?
Hamza Gemici: Bununla ilgili çalışmalar sürdürülüyor. Nüfusun yoğunlaştığı dönemde bölgeye hekim takviyesi yapılarak sorun çözülecek.
Ben 28 yaşındayım işsizim ve haliyle sigortam yok. Bu durumda muayene ve tahlillerim ücretsiz mi olacak? Hekim tarafından ilaç yazılırsa ilacı alırken cebimden mi karşılayacağım? Bu durum nasıl olacak? / Adem Feyzioğlu
Hamza Gemici: Aile hekimliği uygulaması ücretsiz. Muayene ve labarotuvar hizmetleri de ücretsiz olacak. Vatandaş hangi sosyal güvenceye mensupsa ona göre ilaçlar alınabilecek. Sosyal güvencesi olmayan ve 18 yaşını aşmış vatandaşın mağduriyetine göre ilaç alımı düzenlenebilir. Bunun için vatandaşlar İl Sağlık Müdürlüğü’ne başvurabilir.
ab5a92ead6d1a63941ab3ff73371ced06d95dc39 (161×34)

Cinsel İlişki Pozisyonları

Erkek ve kadının cinsel ilişkiden zevk almasını sağlayacak çok çeşitli pozisyonlar bulunmaktadır. Farklı seks pozisyonları partnerlerin daha fazla zevk almalarına fayda sağlar. Her çiftin zevk aldığı farklı seks pozisyonları bulunmaktadır.
Cinsel İlişki Pozisyonları
Misyoner Pozisyonu: Oldukça basit bir pozisyondur. Kadın bacaklarını açarak altta yatar ve erkek kadının üstünde yer alır. Erkek kolları ve dirsekleri ile pozisyonu dengelemeye çalışır. Bu pozisyonda kadın diğer pozisyonlarda olduğu kadar zevk almayabilir. Erkeğin pelvik bölgesi bu pozisyonda klitorisi uyarmaz.
Kadının Üstte Olduğu Pozisyon: Kadının üstte olduğu pozisyon kadının hem seksi kontrol etmesini sağlar hem de daha fazla zevk almasına yardımcı olur. Penis bu pozisyonda G noktasına daha iyi bir şekilde ulaşır. Aynı zamanda bu pozisyonda erkek kadında klitorisi parmakları ile uyarabilir. Bu pozisyonda erkek sırt üstü yatar ve kadın onun üzerinde yer alır.
Kadının Diz Çöktüğü Pozisyon: Aynı zamandan köpek stili olarak da bilinen pozisyon en fazla zevk veren pozisyonlardan birisidir. Kadın dizleri üzerinde eğilir ve köpek pozisyonunu alır. Erkekde arkadan vajinaya giriş sağlar.
Partnerlerin Yan Yana Olduğu Pozisyon: Bu pozisyon en romatik pozisyonlardan birisidir. Partnerler birbirlerini görebilirler. Seks sırasında erkekle kadın yan pozisyonda yatar. Kadın bacağını kaldırarak penisin vajinaya girmesini kolaylaştırır.
ab5a92ead6d1a63941ab3ff73371ced06d95dc39 (161×34)

DOĞUM SONRASI HÜZÜN (Doğum Sonrası Karamsarlık)



Doğum yapma, önemli hayat olaylarından biridir. Doğumu takiben, ilk bir haftada yeni duruma uyum, annelik rolüne adaptasyonla birlikte; biyolojik, hormonal dengedeki ani değişiklikle ilgili ortaya çıkan, hafif huzursuzluk, yorgunluk uyumsuzluk, ağlama krizleri ile belirgin bir tablo şeklinde görülür. Doğum sonrası dönemde depresif duygu durum oranının yüksekliği bilinmektedir. Depresif duygu durum, normal sayılan bir hüzünlülük (baby blues) halinden renkli ve hızlı başlangıçlı psikotik depresyona kadar geniş bir dışavurum gösterir. Yeni anne olan kadınların %50-80’inde olup, doğumu izleyen ilk 7-10 gün içinde görülür.
Doğum sonrası ilk günlerde gözlenen total plazma triptofanındaki normal artışın gerçekleşmeyişi, gonodotropinler ve diğer hormon düzeylerinin hızla değişimi, platelet MAO ve plazma cAMP düzey değişiklikleri, platelet adrenoreceptor alanlarının fazlalığı gibi etkenler postpartum hüzünle ilişkilidir.
Doğum sonrası hüznün, doğum öncesi disforinin devamı olduğu; bunda iki önemli risk etkeninin; ilk kez gebe olma ile premenstrual sendrom öyküsü olduğu ileri sürülmüştür.
Genelde bu durumun normal olarak değerlendirilmesi gerektiği, kişiye güven vermenin önemli olduğu belirtilmiştir. Ancak O’Hara ve arkadaşları, 182 kadın üzerinde yaptıkları çalışmalar sonucu doğum sonrası hüznün duygulanım bozukluğu yelpazesi içinde olduğunu öne sürmüşlerdir.
Doğum sorası hüzünde terapötik yaklaşım destekleyici çabaları içerir. Anneleri progesteronla sağaltarak doğum sonu hüzünlerini azaltmanın olanaklı olabileceğine inananlar vardır.
ab5a92ead6d1a63941ab3ff73371ced06d95dc39 (161×34)

doğum sonrası kilo verme

Herkesinde bildiği üzere doğum sonrası oldukça kilo alınır. Bu kilolar bir çok bayanlarda çok büyük sorun haline gelir. Özellikle çalışan bayanlarda. Bildiğimiz gibi doğum esnasında metabolizma çok enerjiye ihtiyaç duyar bu yüzden yeriz yeriz yeriz.. Dur durak bilmeden yeriz. ” Doğum sonrası kilo verme ” oldukça önemli bir konudur. Çok dikkatli davranılmalı vücuda aşırı yüklenilmeden spor, diyet vb. şeyler yapılmalıdır. size bunlardan bir kaçını sunacağım. “Boot camp” adında bir spor karın kaslarıyla yapılan karna yönelik “zayıflamayı” ele alan bir spor dalı. Kalori yakımı oldukca çabuk ve muhteşem sonuç veren bir spordur. Bu hareketler oldukça eğlenceli olup zayıflamanın yanında güzel bir vücuda tekrar kavuşmanıza yardımcı olacaktır.
ab5a92ead6d1a63941ab3ff73371ced06d95dc39 (161×34)

DOĞUM SONRASI PSİKİYATRİK BOZUKLUKLAR

DOĞUM SONRASI PSİKİYATRİK BOZUKLUKLAR
Gebelik ve doğum önemli biyolojik değişikliklerin yaşandığı fizyolojik bir süreç olduğu kadar, erken gelişim dönemlerine ilişkin bastırılmış ve çözülmemiş çatışmaların yeniden gündeme geldiği karmaşık bir psikolojik süreçtir.
Doğumu izleyen dönemin kadınlarda psikiyatrik bozukluk riskinin arttığı bir dönem olduğu uzun zamandır bilinmektedir. Doğum sonrası psikiyatrik bozukluklar üç ana bölümde incelenebilir; doğum sonrası hüzün, doğum sonrası depresyon, doğum sonrası psikoz.
ab5a92ead6d1a63941ab3ff73371ced06d95dc39 (161×34)

Babaların Doğum Sonrası Depresyonu

Doğum sonrası sorunlar ve özellikle de depresyon sadece anneler için geçerli değildir, babalar da bu sorumluluğun getirdiği bazı durumlar sonucu depresyona girebiliyor. Yaklaşık %10 oranında babada ruh sağlığı çocuk doğduktan sonra etkileniyor, araştırma analizlerine göre bu etkilenme süreci özellikle 3 ila 6 ay döneminde artıyor. Deneyimsiz babalarda bu durum daha sık görülüyor ilk kez baba olmanın verdiği heyecan ve bilinçsizlik sorunu tetikliyor.
Babaların Doğum Sonrası Depresyonu
Çocukları üzerinde davranışsal, duygusal ve fiziksel etkileri olabilmektedir. Bu yüzden ciddi bir tedavi almaları şarttır. Babaların doğum öncesi ve doğum sonrası depresyon seviyelerini ölçmek için bir meta analiz yapılmıştır ve bu durumun annenin depresyon ve endişeleriyle ilgili olduğu ortaya çıkmıştır. Gebelikten ve doğumdan sonraki 3 ay ile 6 ay arasında bu durumun arttığı görülmüştür. Yıl içinde yüzde 4,8 oranında depresyonda olan baba adaylarının, doğumdan sonra bu oranı yüzde 10,4’e yükselttiği tahmin edilmektedir. Bu 3 aylık dönemde en düşük depresyon oranı, yüzde 7,7 iken, en yüksek depresyon oranı ise yüzde 25,6 olarak belirlenmiştir.
Babaların Doğum Sonrası Depresyonu
ABD’de bu oran yüzde 14,1 ile diğer ülkelere göre daha fazla çıkmıştır. Yeni doğan bebeklerin babalarında bu gibi depresyon, kaygı, heyecan, endişe, korku ve belirsizlik durumları daha öncede pek bilinmiyor ve üzerinde durulmuyordu. Fakat bu durum mutlaka tedavi edilmesi ve üzerine düşülmesi gereken bir konudur. Öte yandan tam aksine annelerin tüm sorunları ortadadır ve bilinir. Risk faktörleri incelenerek, aile üzerinde olumsuz etkileri ortadan kaldırılmalıdır. Özellikle de çocuk gelişimi üzerinde olumsuz etkilere sahiptir. Anne ve baba ilişkisi de bu durumdan etkilenir ve ebeveyn durum değerlendirmesi klinik bir çalışmayla saptanmalıdır.
ab5a92ead6d1a63941ab3ff73371ced06d95dc39 (161×34)

Kalıcı Zayıflama

Kalıcı bir şekilde kilolarınızdan kurtulmak mı istiyorsunuz? Ya da zayıflamak ve bir daha hiç şişmanlamamak. Blogta bu konuda işinize yarayacak yöntemler ve kalıcı zayıflama hapları, kalıcı zayıflama bitkisel ilaçları doğal yöntemlerini bulabilirsiniz.
Sorularınızı yorumlarla sorabilir zayıflama hakkında merak ettiklerinizi öğrenebilirsiniz.
ab5a92ead6d1a63941ab3ff73371ced06d95dc39 (161×34)

Nikotin Bağımlılığı Hakkında Merak Ettikleriniz

Nikotin bağımlılığı tütün ürünlerine karşı olan bağımlılıktır. Tütün bağımlılığı olarak da bilinen nikotin bağımlılığı kişinin zararlı olduğunu bilmesine rağmen tütün ürünlerini aşırı miktarda kullanılması ile karakterize edilir.
Nikotin Bağımlılığı Hakkında Merak Ettikleriniz
Nikotin beyinde bazı kimyasalların değişikliğe uğramasına neden olur ve bu sayede kişinin duygu durumunda farklılıklar gözlemlenebilir ve kişi bu durumdan keyif alır. Bu da bağımlılığı arttırır. Aynı zamanda tütün ürünlerinin bırakılması bazı yoksunluk belirtilerinin ortaya çıkmasına neden olur.
Bazı kişilerde tütün kullanımı kısa sürede bağımlılığa neden olabilir. Nikotin bağımlılığının belirtileri devamlı sigara içme isteği, sigara bırakıldığında ortaya çıkan yoksunluk belirtileri ve sağlık sorunlarına rağmen sigara içimine devam etme olarak ortaya çıkar.
Nikotin tütün ürünlerinde bulunan bir kimyasaldır ve oldukça bağımlılık yaratır. Sinir taşıyıcıları harekete geçiren nikotin kişiye keyif verir. Bu sinir taşıyıcılardan birisi kişinin kendini iyi hissetmesini sağlayan dopamindir. Nikotin bağımlılığı bazı davranışsal ve fiziksel faktörlerin ortaya çıkmasına neden olabilir. Kişi özellikle yemeklerden sonra, belirli bir arkadaş çevresi ile, alkol alırken ve bazı stresli durumlarda tütün ürünlerini kullanmak isteyebilir.
ab5a92ead6d1a63941ab3ff73371ced06d95dc39 (161×34)

E-sigara Nedir?

Eğer siz de sigara alışkanlığınızdan kurtulmak isteyenlerdenseniz e-sigarayı duymuşsunuzdur.
E Sigara Nedir Ve Faydaları Nelerdir?
E-sigara Nedir?
E-sigara gerçek tütün yerine tütün bazlı solüsyon ile buharlaşan bir madde içeren mükemmel bir buluştur. Pil ile çalışan bu aletin her bir dozu normal bir sigara kadar sürmektedir. Yani e-sigara her hali ile normal bir sigaraya benzer. Ana fark e-sigaranın metalden yapılmış olmasıdır. Bu nedenle normal sigara gibi yanmaz. Buna karşın metalden yapılmış olsada ışığı nedeniyle sigara gibi yanar.
E-Sigaralar Sigarayı Bırakmanıza Yardımcı Olur Mu?
Bazı anektotlar e-sigaranın sigarayı bırakmaya yardımcı olduğunu söylese de otoriteler e-sigaranın sigara bırakma aleti olmadığını ve gerçek sigara gibi birçok zararları olduğunu belirtmektedir.
Uzmanlar sigara hakkında bunları söylese de e-sigara hakkında insanlara sorulanlar tam tersi yanıt vermektedir. Bu durumu yorumlamak bu noktadan sonra kişinin kendisine düşemektedir.
ab5a92ead6d1a63941ab3ff73371ced06d95dc39 (161×34)

Sıgaranın Etkileri ve Bırakma Yöntemleri

Çünkü genellikle sigara depresyonu ve endişeyi dindirdiği için tercih edilir. Yapılan yeni bir araştırmaya göre; sigarayı bırakmaya çalışan kişiler gözlendiğinde bu insanların sigarayı bıraktıklarında çok daha fazla mutlu oldukları ortaya çıktı.
Sıgaranın Etkileri ve Bırakma Yöntemleri
Mutluluğun Formülü
Güney Kaliforniya Üniversitesi’nden bir grup bilim adamı sigarayı bırakmaya çalışan 236 kadın ve erkekten oluşan bir grup üzerinde araştırma yaptı. Nikotin bantları ve sigara bırakma üzerine danışmanlık kursları gibi çözümlere başvurdular ve sigarayı bırakacakları günü de belirlediler. Katılımcılar bu tarihten bir hafta önce ve sonrasında 2, 8, 16 ve 28 hafta sürelerle bir depresyon testine tabi tutuldu.
Bu gruptan sigarayı bırakmayı başaranların depresif ve endişeli halinde çok kısa sürede iyileşme görüldü ve grubun en mutlu bireyleri onlar olarak görüldü. Milliyet’teki habere göre, kısa bir süre de olsa sigaradan uzak kalmayı başaranlar da kendilerini daha iyi hissederken, sigarayı bırakamayanların grubun en mutsuzları olduğu görüldü.
Araştırmanın sonucunda ortaya çıkan verilere göre sigarayı bırakmanın mutsuzluğu büyük oranda yok ettiği görüldü. Doktorlar sigaranın depresif zamanlarda sinir hücrelerini uyuşturarak endişeyi azalttığını, ancak depresif olmayan zamanlarda da o ruh halini temsil ettiğini; bu nedenle kişilerin sigarayla duygusal bağ kurduğunu ve sigara içmenin depresif ruh halini hatırlattığını belirtti.
ab5a92ead6d1a63941ab3ff73371ced06d95dc39 (161×34)

bacak sağlığı ve güzelliği önerileri



Vücudumuzu gün boyu taşıyan ve bir estetik unsur olan bacakların sağlıklı ve güzel kalması için neler yapabiliriz? Güzel bir bacak derisi için duş esnasında hafif masajlar yapmak, cildi tahriş etmeden keselemek faydalı olacaktır. Banyo sonrası mutlaka nemlendirici kullanılmalıdır.
Bacaktaki istenmeyen tüyler geçici veya kalıcı yöntemlerle giderilebilir. Geçici olarak kıl kaybı yapan yöntemler jilet, tüy dökücü kremler, ağda makineleri, şekerli ağda veya sir ağdadır. Bu tüy alma yöntemleri yaygın olarak kullanılmaktadır. Ancak sık sık uygulanmasının gerekmesi, tahriş yapabilmeleri ve ağda yapılabilmesi için tüylerin bir miktar uzatılması bu yöntemleri pratik olmaktan çıkarır.
Özellikle ağda makineleri, şekerli ağda veya sir ağda batık kıl oluşumuna neden olmaktadır. Bacak ön yüzde ve kasıklarda sivilce, kırmızı ve kahverengi lekeler, derin iz bırakabilen batık kıllar jilet ve tüy dökücü kremlerde daha az görülür. Ancak tüylerin hemen çıkması nedeniyle bu yöntemler de pratik değildir.
Bacak selülitleri ve bölgesel yağlanmalar pek çok kadında görülür. Genellikle 20 yaş sonrası ortaya çıkmaya başlayan bu tür şikayetler yaşın ilerlemesi, kilo alıp vermeler, uzun süre ayakta kalmak veya oturmak, hareketsizlik ve kötü beslenme sonucu artarak devam eder.
Selülit ve yağlardan korunmak, varsa yok etmek için:
Kilo kontrolü yapmak
Dengeli beslenmek
Bol su içmek
Haftada üç kez yarım saat egzersiz yapmak
Bol yürüyüş yapmak gerekir.
Ayrıca selülit ve bölgesel yağların tedavisi için lipoliz, karboksiterapi ve mezoterapiden faydalanabilirsiniz. Masaj ve lenf drenajlari ek fayda sağlayabilir. Ancak selülit ve bölgesel yağ depolanmalarında en etkili yöntemler lipoliz, mezoterapi ve karboksiterapidir.
Bacak varisleri ve kılcal damarları uzun süre ayakta kalmak (mesleğe bağlı olarak), genetik, hamilelikler, hormon ilaçları ve yaşın ilerlemesine bağlı olarak ortaya çıkabilir. Varis ve kılcal damarların artmasını engellemek için uzun süre ayakta kalınan durumlarda akşamları yarım saat ayakları yukarı kaldırarak dinlendirmek, günlük varis çorabı giymek, damar ilaçları fayda sağlayabilir. Ancak var olan damarları tedavi etmez. Bacak ağrılarından kurtulmak, hastalığın ilerlememesini sağlamak, yaz aylarında rahatlıkla etek ve mayo giyebilmek için lazer veya skleroterapi ( damarlara ilaç zerki) ile kılcal damarlarınızdan kurtulabilirsiniz.
Bu nedenlerden dolayı Bacak sağlığı ve bacak derisinin bakımı çok önemlidir.
ab5a92ead6d1a63941ab3ff73371ced06d95dc39 (161×34)

Bacakta Oluşan Varisin Sebepleri



Yapısal nedenler : Varikozv venlerin sebebi bir dereceye kadar bacak venlerdeki kapakların yetersizliği veya hiç olmamasıdır.
Kalıtım : Varikoz venler genelde aktarılan kollajen tahribinden sorumlu enzim bozuklukları ve ven duvarındaki yumuşak kasların zayıflığından meydana gelmektedir.
Ağırlık ve boy : Vücut ağırlığıyla venlerin ilişkisi mevcuttur; aşırı şişman olarak sınıflandırılan hastalarda yüzde 20 daha fazla varikoz ven görülür.
Hamilelik : Varikoz venler için hamilelik uzun bir süredir bir risk faktörü olarak kabul edilmektedir. Ancak hamilelik ile ilişkilendirilen varikoz venler geçici olarak bilinmektedir.
Meslek : Berberler, barmenler, tezgahtarlar, garsonlar, öğretmen, hostes ve hemşireler gibi kas hareketi olmaksızın uzun süre ayakta duran kişiler arasında artan daha yaygın görülür. Bu da meslekle ilişkisini gösterir. Aynı zamanda belirgin bir kas kasılması olmaksızın bacaklar tarafından venlerdeki kanı boşaltmak için normal olarak uygulanan yardımcı pompalarna hareketi azalır.
Kısıtlayıcı giysi : Jartier gibi kısıtlayıcı giysilerin de varikoz venlere sebebiyet vereceği düşünülüyor.
Çevre ve ırk : Afrikalılarda Kafkasyalılardan daha fazla sayıda ven kapağı olduğu gerekçesiyle çevre ve ırk varis sebepleri arasında gösterilir.
Flebit : (Toplar damar iltihabı, pıhtılaşrnası) geçirmiş olmak da sebep oabilir.
Cinsiyet : Kadınlarda daha sık görülür. Bazı ülkelerde erkeklere göre varis görülme nispeti 2 kat fazladır. Bunda, hormonal özellikler, doğum kontrol hapı kullanımı ve gebelik rol oynuyor olabilir . Bu sebepler ya derin toplar damarları etkileyerek ya da yüzeysel toplar damarlardaki kapakçıkların işlevlerini bozarak varislere neden olmaktadır .
ab5a92ead6d1a63941ab3ff73371ced06d95dc39 (161×34)

Modifikasyon nedir, modifikasyon örnekleri



Kırmızı renkli kayın yaprak kesitlerini mikroskop altında incelersek, bunların gölge ve güneş yaprağı olmasına göre, palizad hücrelerinin oluşturduğu, ince ve kalın tabakaları gözleyebiliriz. Euglena, ışığa bağlı olarak içerdiği kloroplastları az veya çok oranda geliştirebilir. Farklı ortamlarda büyüyen tek yumurta ikizleri, bazı özellikleri bakımından değişiktir. Genç aslanağzı bitkisi iki kısma ayrılır, bir yarısı ovada, diğeri ise dağlık bir bölgede yetiştirilirse, her ikisinin de farklı gelişme gösterdiği görülür. Dağlık bölgedeki bitkiler uzun köklü olup, az büyüdükleri halde, ovalık bölgede yetişenler kısa köklü ve kuvvetli bir büyüme gösterir.
Modifikasyon Sonucu
Bu örnekler aynı kalıtım faktörünü taşıyan organizmaların, dış karakterlerinin de benzer olmasının zorunlu olmadığını gösterir. Belli bir karakterin oluşmasında, sadece kalıtım faktörleri sorumlu değildir. Organizmalar gelişimlerinin belli dönemlerinde beslenme, nem, ışık, sıcaklık ve diğer önemli çevre etmenleri ile modifiye edilebilir. Bu organizmaların çevre etkilerine bağlı olarak farklı gelişme göstermeleri gibi tepkimelerini MODİFİKASYONLUK olarak adlandırmak mümkündür. Çeşitli fenotiplere de MODIFIKANT adı verilir. Modifiye faktörler genetik materyalde bir değişme meydana getirmez. Yüksek ve düz bölgede yetişen her iki aslanağzı modifikantı, aynı çevre koşullan altında aynı büyümeyi gösterir.
Çevre etkisinin araştırılması için, aynı kalıtım faktörüne sahip populasyonlara gereksinim duyulur. Rekombinasyon ve mutasyon olmadan, atasal bireyden ikiye bölünme ile oluşan terliksi hayvan populasyonu, kalıtsal olarak aynı birey grubunu oluşturur. Buna KLON adı verilir. Terliksi hayvan populasyonu bireyleri ortalama değere yakın bir vücut uzunluğuna sahiptir. Bu değer üst ve alt basamaklara doğru yavaş yavaş azalır.
Fasulye tohumu uzunluklarının ölçülmesi, kiraz ağacı çiçeklerinin tozlaşma keselerinin sayılması ile varyasyon eğrileri elde edilir. Eğer vücut uzunlukları en kısa ve en uzun olarak ölçülen terliksi hayvan bireylerinden yeni bir klon üretilebilirse, bunların da atasal kuşağa benzer bir şekilde farklı bireyler meydana getirerek bir varyasyon eğrisi oluşturdukları görülür. Bu şekildeki deneyler, kazanılan özelliklerin kalıtılmadığını bize açıkça gösterir.
modifikasyon biyoloji
Terliksi hayvan örneğinde olduğu gibi, belirli bir vücut uzunluğu kalıtlan-mayıp, sadece 136-200 mikrometrelik vücut uzunluğu ölçüm aralığındaki bu varyasyon genişliği kalıtlamr. Burada “AKICI MODİFİKASYON”dan söz edilir. Çin çulha çiçeği 30°C’nin altında kırmızı, dahayüksek sıcaklıklarda ise beyaz çiçek açar. Bu GÖRÜNEN MODİFİKASYON’luk için çok iyi bir örnektir.
Modifikasyon Yardımı İle Eşey Tayini
Deniz anemonunun uzun yakalayıcı kolları arasında koruma altında yaşayan (anemon balığının bir türünde, modifikasyon yardımı ile eşeyin nasıl tayin edildiğine özgü iyi bir örnek görmek mümkündür. Gruplar içinde yaşamakta olan hayvanlardan en etkili olan erkek, diğer erkekleri saldırgan davranışı ile seksüel faaliyetlerinden alıkoyar, ama en etkili olan erkek, bu sefer dişi tarafından baskı altında tutulur. Mikroskobik incelemeler, en etkili erkeğin sperm keseleri içinde dişilik embriyo dokusu ve birkaç yumurtaya sahip olduğunu gösterir. İkiz olarak dünyaya gelen hayvanlar önce erkek olarak yaşar; ama hiyerarşik düzende en üst basamağa ulaşırlarsa, dişi olurlar .Burada saldırganlık davranışının, eşeyin oluşumunu belirlediği görülür. Kılkurdu (Ophryotrocha puerilis)nda hayvanlar 20. Segmente kadar erkektir. Beslenme ve diğer koşulların iyileşmesi sonucu büyüyen bu bireylerin, daha sonra dişi oldukları gözlenir. Eğer beslenme koşulları bozulur veya segment sayısında bir azalma söz konusu olursa, dişi olan bu bireyler tekrar erkekleşir. Bu örnekte de görüldüğü gibi, eşey kalıtımla değil, dış etkilerle saptanmıştır. Bu nedenle burada MODİFİKASYONLA EŞEY SAPTANMASI’ndan söz edilir canlılarda modifikasyon
ab5a92ead6d1a63941ab3ff73371ced06d95dc39 (161×34)

Ender Saraç Sağlıklı Brozlaştırıcı Güneş Kremi Tarifi



Malzemeler
4 ölçek kayısı yağı
1 ölçek hindistancevizi yağı
1 ölçek susam yağı
1 ölçek havuç yağı
Bu yağları karıştırarak süratle yanmanıza yardımcı olacak nemlendirici güneş yağı kreminizi oluşturabilirsiniz .
Güneşlenirken sağlıklı bronzlaşmak isteyenler için Dr. Ender Saraç ‘tan öneriler:
Direkt güneşte kalınacaksa mutlaka koruyucu faktörlü krem kullanılmalı. Ama en iyisi direkt güneş altına çıkmak yerine gölgede yanmak.
Bronzlaşmak için en güzel doğal yol A vitamininin öncül maddesi olan Pletakaroten almak. Pletakaroten en bol bal kabağında, mandalinde, turuncu renkli kayısıda, havuçta ve kırmızı turuncu dolmalık biberde bulunur.
Güneşlendikten sonra da aloeveralı saf bir jelin içine az zeytinyağı veya hindistancevizi yağı, cildiniz çok kuruysa da susam yağı karıştırıp vücuda güneşin kaybettirdiklerine karşı korunma, rahatlama ve nemlendirme sağlamış olursunuz
ab5a92ead6d1a63941ab3ff73371ced06d95dc39 (161×34)

SPF nedir, SPF ne kadar yüksek olmalıdır



Güneş kremi üstünde bulunan SPF rakamı, güneş kreminin koruma derecesini göstermektedir.
Örnek verecek olursak SPF 20, korunmasız cilt ile, güneş yanığı oluşuncaya kadar 29 kat daha uzun süre güneşe maruz kalabileceğiniz anlamına gelmektedir.
Hangi SPF oranının size daha uygun olacağını ancak tecrübe ile belirleyebilirsiniz.
Eğer geçen tatilde SPF 20 bir güneş kremi kullanarak sağlıklı bronzluk elde etti iseniz, size uygun doğru koruma faktörünü budur.
ab5a92ead6d1a63941ab3ff73371ced06d95dc39 (161×34)

Doğrudan eksizyon nedir



Küçük benler bir bıçak ile doğrudan alınabilir ve yara kenarları birbirine dikilerek bir yara izi bırakır.
Buna doğrudan eksizyon denir. Çoğu zaman nevüs pigmenti yaranın kenarlarından “sızar”. Birden çok re-eksizyon gerekebilir. Yara izlerinin tamamen iyileşmesi yıllar sürebilir. Kırmızılık ve kabartı aylar boyunca kaybolmaz. Yaralar kısmen hissiz veya kısmen kırılgan olabilirler.
Bir yılın sonunda devam eden hissizlik ve kırılganlık hali kalıcıdır. Yara izleri genişleyebilir veya büyüyebilir. Bunlara hipertrofi yaralar denir.
Buralarda ekstra et de oluşabilir. Bunlara keloid denir. Afrika kökenli insanlar bilinmeyen sebeplerden ötürü keloid oluşumuna özellikle eğilimlidir. Keloidler ve hipertrofi yaraları steroid kremi ile tedavi edilebilir ve küçültülebilirler ancak yine de kalıcı olmaktadır.
Pek çok üyemizde hipertrofi yaraları görülmüştür. Yaraları sürekli yağlı tutmak, güneş kremi kullanmak ve aşırı güneş ışığından korumak iyileşme sürecine yardımcı olur.
ab5a92ead6d1a63941ab3ff73371ced06d95dc39 (161×34)

ahmet maranki yara yanık izleri

YARA İZLERİNİ SİLEN DOĞAL TEDAVİ YÖNTEMLERİ
Dış görünümün çok önemli olduğu günümüzde ufacık bir yara izi çoğu zaman insan psikolojisini olumsuz etkileyebiliyor.
Çeşitli sebeplerle cildimizde meydana gelen yaraların iyileşmesinden sonra geride kalan belirtilere yara izi denir. Yara izleri günümüzde estetik ameliyatlarla kolayca giderilebilmektedir.
Prof.Dr. Ahmet MARANKİ Kozmik Bilim Işığında Şifalı Bitkiler kitabında bu konuya değinmiş ve Şifalı Bitkilerle yara izlerini gidermek için şu pratik formülleri paylaşmış :

Formül 1 :

Tarçın kaynatılır, suyuna bir pamuk batırılarak yara izlerine sürülür.
Formül 2 :
Yabani roka tohumları toz haline getirilir. 10 dakika bekletilip, suyuyla yara izlerine pansuman yapılır.
Formül 3:
Taze roka yaprakları sıkılır. Elde edilen su yara izlerine sürülür.

Formül 4:

1 bardak kaynar suya 10 gram abanoz yongası konulur. 10 dakika bekletilip, suyuyla yara izleri pansuman yapılır.
Prof.Dr. Ahmet MARANKİ
ab5a92ead6d1a63941ab3ff73371ced06d95dc39 (161×34)

ahmet maranki kakao

Önerilen hastalıklar: Az miktarı kalbi kuvvetlendirir, sindirimi kolaylaştırır, idrar söktürür. Uyarıcı, iştah açıcı ve kuvvet vericidir. Vücuttaki zehirlerin dışarı atılmasını sağlar. Böbrek iltihaplarını yok eder.
Fazla tüketmek zararlıdır, çarpıntı yapar.
Prof. Dr. Ahmet Maranki & Elmas Maranki
Kozmik Bilim Işığında Şifalı Bitkiler
ab5a92ead6d1a63941ab3ff73371ced06d95dc39 (161×34)

ahmet marankiden kozmik şifa şerbeti

TRT 1 de yayınlanan Sabiha Akdemir’in sunduğu Günbegün programına konuk olan Prof. Dr. Ahmet Maranki Kozmik şifa şerbeti tarifini verdi:
Kozmik Şifa Şerbeti
Malzemeler:
5 dal dere otu
6 dal nane
4 dal tere
8 dal maydanoz
2 dal fesleğen
3 dal reyhan
1 adet limon
1 adet portakal
2 adet kivi
150 gram bal
1 litre su
Hazırlanışı: Portakal, kivi ve limonu kabuklarını soyduktan sonra dörde bölüp 1 litre suda 4 dakika kaynattıktan sonra içine yeşillikleri koyarak 15 dakika demlenmeye bırakın. Süzdükten sonra ılıdığında balı ilave edin.
ab5a92ead6d1a63941ab3ff73371ced06d95dc39 (161×34)

AHMET MARANKİ ŞİFALI BİTKİLER VE FAYDALARI

Ahmet Maranki, kadınlar için, adeta mucize olarak nitelendirdiği bitkileri ve faydaları anlattı. Bu bitkilerin asları ve faydaları aşağıda verilmiştir. Çoban çantası, at kuyruğu, papatya, biberiye, civanperçemi, aslanpençesi, adaçayı, ile hazılanmış olan bitkisel çay ve soğan suyu, kadınlar için çok faydalıdır.
* Çocuğu olmayanlar,
* Kist, miyom sorunu olanlar,
* cilt bozukluğu,
* saç dökülmesi,
* İltihaplı sivilceler,
* Mide, bağırsak sorunları ve iltihapları,
* adet sancısı, gibi sorunlara faydalıdır.
* Menapoza girmiş kadınlar, her yemeğe, küçük soğanlardan atıp yemelidir
ab5a92ead6d1a63941ab3ff73371ced06d95dc39 (161×34)

Matürbasyon Teknikleri Ve Matürbasyonun Faydaları

Kadın ve erkeklerin farklı anatomileri göz önünde bulundurulduğunda kadın ve erkeklerde mastürbasyon farklı şekillerde uygulanır.
Erkekler genellikle penislerini tutarak aşağı yukarı el hareketlerinde bulunarak orgazm olmaya çalışır. Bunun yanı sıra penise yapılan baskı erkeğin uyarılma süresine bağlı olarak değişebilir. Kadınlarda ise mastürbasyon daha çeşitlidir. Klitorisin uyarılması, vajinal uyarılma ve göğüs uyarılması kadınlarda uygulanan mastürbasyon yöntemleri arasındadır.
Mastürbasyona ilişkin en büyük kaygı seks performasını olumsuz etkileyeceğidir. Buna karşılık uzmanlar mastürbasyonun cinsel performansı arttıracağına inanmaktadır. Mastürbasyon sayesinde erkekler boşalma eylemini kontrol altına alabilir ve kadınlar hangi pozisyonda orgazm olabileceğini mastürbasyon ile deneyimleyebilir.
Bunların yanı sıra mastürbasyon stresi azaltır, cinsel gerginliği azaltır, güvenli yöntemlerle orgazma ulaşmayı sağlar, uykusuzluğa iyi gelir ve endorfin hormonunun salgılanmasına yardımcı olarak ağrı ve stresin azaltılmasına katkıda bulunur.
ab5a92ead6d1a63941ab3ff73371ced06d95dc39 (161×34)

Evlilik Ve Cinsel Estetik cinsel ilişki pozisyonları

Evlilik Ve Cinsel Estetik
Yıllardır hayalini kurduğunuz evlilik hayatınızın başlangıcı niteliğinde olan gerdek gecesi milyonlarca kadın ve erkeğin olduğu gibi sizin de korkulu rüyanız olabilir. Birçok bayanda ilk geceye dair çeşitli sorular yer alır kafalarında fakat bu sorular konusuda bilgi edinmek en doğrusu olacaktır. “Tıp da ayıp yoktur” düşüncesiyle alanında uzman doktorlarca belirlenmiş olan bazı önerileri sizlerle paylaşacağız…
Bayanların aklındaki soru işaretlerinden bazıları genellikle şunlardır: “İlk gece çok ağrı olacak mı? Ağrısız bir gerdek gecesi mümkün mü? Gerdek gecesi için en uygun pozisyonlar nelerdir?”
Unutmayın ki tüm evliliğiniz boyunca cinsel yaşantınızın bir yansıması şeklinde olan gerdek gecesi sizin için çok önemli olacaktır. Öncelikle karşı cinsinizi tüm yaşantınız boyunca cinsel açıdan tatmin edebileceğinizi ispatlamalısınız…
cinsel ilişki pozisyonları
Erkek Üste Cinsel İlişki Pozisyon
Ataerkil olarak da adlandırılan ve birçok film yapımında çokça tercih edilen ve en popüler cinsel ilişki pozisyonları arasında yer alan bu durum özellikle hamile kalmak isteyen bayanlar için en ideal pozisyon diyebiliriz…
Erkeğin üstte olduğu ve kadının altta bulunduğu bu pozisyonda yüz yüze olunması ve ilişki için uygun bir açı yakalanması bakımından birçok ilişkide favori bir pozisyondur…
Kadın Üstte Cinsel İlişki Pozisyonu
Henüz gerdek gecesinde bebek edinmek isteyen çiftler için de oldukça yoğun olarak önerilen pozisyonlar arasında yer alan kadının üstte olduğu cinsel ilişki pozisyonları oldukça estetik bir görünüme sahiptir ve ilişki tamamen kadının kontrolü altındadır. Erkek penisini içine alan kadın, bacakları ile erkeği sararak, ona göğüslerine ulaşma şansı verecektir…
Cinsel Estetik konusunda herhangi bir utanma söz konusu olmamalıdır, çünkü unutmamalısınız ki bu sizin özel hayatınız ve cinsel ilişkinizin estetik bir yanı olmadığı sürece evlilik hayatınız da sönük geçecektir…
Yorum Yok Rastgele Konular
Estetiğin Duayenleri ve Ünlü hastalar
Makale Erdal İpek tarafından yazılmış Hürriyet gazetesi köşe yazısıdır…
İkoncan Estetiği
Tanrı bazı insanları doğuştan kusursuz yaratırken,bazı insanlara ise …
Yüz Germe Fotoğrafları
Yüz Germe Estetiği resimleri The American Society for Aesthetic Plasti…
Tuğrul Kihtir
Eğitim aldığı kurumlar Cleveland Case Western University Hospitals, …
Gülüş Tasarımı
Gülüş Tasarımı Sanat ve hekimliğin birleştirilerek ortaya çıkardığı…
Ayhan Numanoğlu
Prof Dr. AYHAN NUMANOĞLU İstanbul Tıp Fakültesi mezunu olan Prof. Dr….
Ruslara Trabzon da Estetik Ameliyat
Trabzon Numune Hastanesi’nde, Türk kadınlarının yanısıra, Rus, Ukrayna…
Koltuk Altı Terleme Tedavisi
Bu konumuzdada Koltuk altı terlemeleri ni özellikle yaz aylarında birç…
Kendi Dokunuzla Doku Kokteyli
AJDA Pekkan, Deniz Akkaya, Petek Dinçöz, Ebru Şallı ile birlikte binle…
Burun Ameliyatlarında Bir Yeni Teknik Daha
Yine ilginç bir estetik plastik cerrahi haberimizle karşınızdayız.. …
Estetik Haber Etiketler: cinsel ilişki pozisyonları, cinsel ilişkiye nasıl girilir, gerdek gecesi cinsel ilişki, gerdek gecesi korkusu
ab5a92ead6d1a63941ab3ff73371ced06d95dc39 (161×34)

Gerdek Gecesi Resimli Anlatım

Gerdek Gecesi Resimli Anlatım
Gerdek gecesi resimli anlatım konumuzda evliliğin en büyük heyecanı şüphesiz gerdek gecesidir. Çünkü nedense o geceyi hayal ederiz hepimiz. Bunu hayal etmekte hepimizin hakkkı dimi arkadaşlar. Mutlu bir evliliğin başlangıcı ve temelleri bu gecede atılır. Ancak bu özellikle genç kızlar için büyük bir korku gecesi olur ve bir çok soru akıllarını meşgul eder.
Özellikle ilk gece ağrı olurmu, kan gelir mi, acaba nelere dikkat etmeliyim ilk cinsel deneyimi için en uygun pozisyonlar hangileri gibi bir çok soru kafa yormakta. Sizi bu dertten kurtaracak öneriler aşağıdaki gibidir.
Yan yana cinsel ilişki pozisyonu: Erkeğin üste olduğu pozisyonla çok benzer olup tek fark partnerler yan yanadır. Buradaki tek zorluk yüz yüze durumunda partnerlerden bir tanesi bacağını partnerin üstüne atması gerekiyor. Bu da zaman zaman krampla sonuçlanabiliyor. Kadın erkeğe sırtını verdiği durumda yavaş ve rahatlatıcı ilişki elde etmek mümkündür. Hatta bu pozisyonda uyumak bile mümkündür.
Arkadan cinsel ilişki pozisyonu: Bu pozisyonda uygun bir pozisyon olup kadın dizinin üstünde durup erkek arkadan penisiyle vajinaya girer. Bazı insanlar bu pozisyondan nefret eder. Nedeni ise hem duygusallıktan yoksun hemde erkek egemenliğini vurgulayan bir pozisyon olması. Bazı erkeklerin bu pozisyondan hoşlanması ise özgürlüğün olması ve gücün kullanabilinmesinden kaynaklanır.
Oturur vaziyette pozisyon: Yavaş bir seks için uygulanmakla beraber özellikle ilk gece yani gerdek gecesi için uygundur. Erkek ya iskemlede oturur veya yerde bağdaş kurarak. Kadın erkeğin üstüne oturur. Yüz yüze veya sırt yüze bakarak da olabilir. Bu pozisyon birbirinizi okşamak birbirinize sarılmak ve yakın ten teması için idealdir.
Ayakta cinsel ilişki pozisyonu: Bu pozisyon zor bir pozisyon olmakla beraber başarılı olmakda her baba yiğidin harcı değildir. Penisin vajinaya girebilmesi güç olabilir. Kadınlar genelde erkeklerden daha kısa boylu oldukları için kadının ya merdiven basamağında yada duvardan destek alması ile bu pozisyonda başarı elde edilebilinir. Diğer bir yöntemde kadın yüzünü yada duvara veya tutunabileceği herhangi bir şeye verir. Erkekde vajinaya arkadan girer. Bu pozisyon yüz yüze olan pozisyondan çok daha kolaydır.
Kadının üstte olduğu pozisyon: En çok tavsiye edilen pozisyonlardan birdir ve uygulanması gereken en önemli pozisyondur. Çünkü seksin hızı kadının kontrolü altındadır. Bu pozisyonda bir kaç varyasyon vardır. Kadın her iki diziyle erkeğin kalçasını sarar. Penisi içine aldıktan sonra ya dizlerinin üstünde sekse devam eder ya da bacaklarını uzatarak. Ayrıca erkeğin üstünde dimdik oturarakda ilişkiye devam edebilir. Bu pozisyon erkek için de oldukça uyarıcıdır ve kadının göğüslerini okşama fırsatı verir. Bazen bu pozisyonda kadın erkeğe sırtını dönerek erkeğin üstünde olur. Bu pozisyon, her iki taraf için farklı duygular yaratsada yüz yüze olmamanın verdiği dezavantaj burada da geçerlidir.
Erkeğin üstte olduğu pozisyon: En klasik pozisyon budur ve bütün erkekler pozisyonda başlar. Erkek üstte, kadın altta, yüz yüze. Günümüzde basında bu pozisyon olumsuz eleştirilere maruz kalmaktadır. Belki eski moda olduğundan belki de ataerkil olduğundan dolayı. Esasında bu pozisyon o kadar da kötü değildir. Kuvvet almak sevgilinizle yakın temasta olmak ve hamile kalmak isteyenler için bu pozisyon idealdir. Kadın iki bacağını yana doğru açabilir veya bacaklarını göğsüne doğru çekebilir. Bu her iki pozisyonda erkek kadının en hassas dış cinsel organına elle manipülasyon için erişemez ama ilk pozisyonda göğüslerine erişebilir.
Bir kaç varyasyon deneyin
Birinci varyasyon: Kadın iskemlede veya alçak bir yatağın ucunda oturur, erkek dizlerinin üzerinde penisiyle vajinaya girebilir. Seks terapistleri her ne kadar bu pozisyonun klasik pozisyondan daha da zevk verici olduğunu iddia etseler de, çoğu insan bu pozisyonun yakın temas konusunda eksik kaldığını düşünmektedir.
İkinci varyasyon: Kadın karnının üstüne yatar ve erkek arkadan vajinaya girer. Çoğu kadın için bu pozisyon G-noktasını uyarır ama penisin rahim boynuna çarpması da acı verebilir. Yüz yüze olamama dezavantajı olsa bile çoğu çiftin favori pozisyonu arasındadır.
ab5a92ead6d1a63941ab3ff73371ced06d95dc39 (161×34)

modifikasyon biyoloji



Terliksi hayvan örneğinde olduğu gibi, belirli bir vücut uzunluğu kalıtlan-mayıp, sadece 136-200 mikrometrelik vücut uzunluğu ölçüm aralığındaki bu varyasyon genişliği kalıtlamr. Burada “AKICI MODİFİKASYON”dan söz edilir. Çin çulha çiçeği 30°C’nin altında kırmızı, dahayüksek sıcaklıklarda ise beyaz çiçek açar. Bu GÖRÜNEN MODİFİKASYON’luk için çok iyi bir örnektir.
ab5a92ead6d1a63941ab3ff73371ced06d95dc39 (161×34)

kabızlığa bitkilerle modern tedavi yöntemleri



Sindirim artıklarının ( Dışkı) barsaklarda uzun süre kalması ve/veya çok sert olması, miktarının az olması ve dışkılama zorluğu kabızlık olarak tarif edilmektedir.
Dışkılama sıklığı günde 3 defa ile, haftada 3 defa arasında normal sayılmaktadır. 3 aydan uzun süre, dışkılama sıklığı haftada 2 defadan az ise kronik kabızlık var denir.
Kabızlık nedenleri arasında yeterli ve düzenli su içmemek, az posalı ( Lifli) yemek, potasyum eksikliği, şeker hastalığı, yaşlılık, ağrı dindirici bazı ilaçlar ( Opium vb.) ve barsak yapısını değiştiren hastalıklar (Tümör) sayılabilir.
kabızlık tedavi : Kabızlıkta barsakların normal çalışma seyrine dönmesi 2-4 ay sürebilir. Uzun süreli olarak kullanılabilecek kimyasal-sentetik ilaç bulunmamaktadır ve bu alanda tek seçenek bitkisel ilaçlardır.
Bitkisel ilaçlar kabızlıkta kimyasal ve fiziksel olarak etki ederler. Kimyasal etki ilaçların bileşiminde bulunan anthranoid nedeniyle meydana gelir, ishal yaparak barsakların boşaltılması sağlanır. Bu ilaçlar uzun süreli olarak kullanılamazlar, özellikle potasyum kaybına bağlı olarak önemli böbrek ve kalp hastalıklarına neden olabilirler.
Kabızlıkta uzun süreli kullanıma elverişli olan bitkisel ilaçlar, su ile şişerek barsaklardaki atıkların hacmini artırıp barsak hareketini hızlandırarak etki eden siyah ve sarı karnıyarık tohumu, sarı karnıyarık tohum kabuğu ve keten tohumudur.
Tedavi amacına bağlı olarak farklı uygulamalar yapılabilir. Barsakların boşaltılması ve kronik kabızlıkta ishal yapıcı barut ağacı kabuğu, sinameki yaprağı ve meyvesi, sarısabır kullanılabilir. Daha sonra uzun süreli olarak şişerek etki eden bitkisel ilaçlarla devam edilir.
Hamilelik, ameliyat sonrası, basur gibi yumuşak dışkılama ihtiyacı duyulan hallerde keten tohumu, sarı ve siyah karnıyarık tohumu, sarı karnıyarık tohum kabuğu uzun süreli kullanıma uygun olmaları nedeniyle tercih edilir.
İshal yaparak kabızlığı önleyen bitkisel ilaçların etki şiddeti şu sırayla artar; Barut ağacı kabuğu, sinameki meyvesi, sinameki yaprağı, akdiken meyvesi, sarısabır ekstraktı. Aynı sırayla tahammül edilebilirlik derecesi azalır.
Tedaviye destek ve barsaklardaki tabii dengenin kurulması amacıyla; Yeterli miktarda ve düzenli olarak su içilmeli, meyve-sebze ağırlıklı olarak beslenmeye özen gösterilmeli, günde 1-3 adet elma yenmeli, şekerli ve hamur işi gıdalar sınırlanmalı, kepeği elenmemiş undan ekmek ve ev tipi yoğurt yenmelidir. Yeterli vücut hareketi sağlanmalı, sabah kahvaltısı ihmal edilmemeli, dışkılama ihtiyacı bastırılarak geciktirilmemelidir.
Barut ağacı kabuğu : İnce kıyılmış 1 çay kaşığı kabuk fincana konur, üzerine 150 ml kaynar su ilave edilir, 10 dakika demlenir, süzülür, gece yatmadan önce içilir.
Keten tohumu : Günde 2-3 defa, 1-2 yemek kaşığı keten tohumu bir bardak su ile içilir. Keten tohumu kullanımdan önce hafifçe dövülebilir. Keten tohumu kullanılırken günde 2 litre su içilmesi önemlidir. Uzun süreli kullanıma uygundur. Dövülmüş veya öğütülmüş olarak hazır satılan keten tohumu kesinlikle kullanılmamalıdır. Keten tohumu yağı kolaylıkla acıdığı ( Oksidasyon) için kanser yapabilir. Bu nedenle kullanımdan hemen önce dövülebilir.
Kudret helvası : Yetişkinler için günlük 20-30 gr, çocuklar için 2-15 gr kudret helvası kullanılabilir (2-5 yaş arası 2-10 gr, 5-12 yaş arası 10-15 gr, 12 yaşından büyüklerde yetişkinler gibi). Öğütülmüş kudret helvası su ile içilebilir, yoğurt veya çorbaya katılarak yenebilir. Zor sindirilen şekeri su alarak şişer ve böylece barsak hareketlerini artırarak etki eder. Kullanım süresince günde 2 litre su içilmelidir. Uzun süreli kullanıma uygundur.
Sarı karnıyarık tohumu, Sarı karnıyarık tohum kabuğu, Siyah karnıyarık tohumu : Günde 10-30 gr tohum veya 10-20 gr tohum kabuğu kullanılır. Yemeklerden önce 1 yemek kaşığı tohum bir bardak su ile içilir, daha sonra 2 bardak su içilir. Veya; 1-2 yemek kaşığı tohum kabuğu yoğurt veya çorbayla karıştırılarak, günde 3 defa yenir
Diş protezi olanlar kullanımdan sonra ağızlarını iyice yıkamalıdır, şişerek baskı yapabilir. Hamilelik döneminde kullanılabilir. Şeker hastası olanlar tohum kabuğunu tercih etmelidir. Uzun süreli kullanıma uygundur.
Sinameki yaprağı ve meyvesi : İnce kıyılmış 1-2 çay kaşığı yaprak veya meyve 150 ml sıcak suda 10 dakika bekletilip süzülür. İhtiyaca göre sabah ve akşam içilebilir. Uzun süreli kullanıma uygun değildir.
Sinameki yaprağı, sarı karnıyarık tohum kabuğu : Sabah ve akşam 10’ar gr sarı karnıyarık tohum kabuğu yoğurt veya çorbaya karıştırılarak yenir. İlave olarak ihtiyaca göre sabah ve akşam sinameki yaprağı çayı içilir.
Bu karışım; Kabızlık ve yumuşak dışkılama gerektiren hemoroit ( Basur), ameliyat sonrası gibi durumlarda uygulanır. Hekim tavsiyesi olmadan 1-2 haftadan uzun süreli olarak kullanılmamalıdır.
ab5a92ead6d1a63941ab3ff73371ced06d95dc39 (161×34)

kas


Kas lifi hücrelerinden (bak. kas dokusu) ve kasılma özelliği olan liflerden oluşan, aldığı sinir uyarısı sonucu kasılarak üzerine yapıştığı yapıları hareket ettiren or­gan. Kaslar, yapılarındaki dokunun özelliğine göre düz ve çizgili kas olarak ayrılır. Bu yapı farklılığı, beraberin­de işlev farklılığını da getirir. Düz kaslar yaprak biçi­mindedir ve iç organların yapısında görülürken, çizgili kaslar istemli anatomik yapılarla ilişkilidir. Çizgili kas­lar çoğunlukla iskelet kemikleriyle bağlantılı olduğun­dan, iskelet kasları olarak da anılır. Dil, yutak, gırtlak ve diyaframın yapısında bulunan kaslar, iskelet siste­miyle ilişkili olmayan az sayıdaki çizgili kaslardır. Deri­altı dokularının üst yüzünde yer alan deri kaslarının en az bir başı deri içinde yer alır. Her iskelet kasında çizgili kas liflerinden oluşan bölümün yanı sıra lifsi bağdoku yapısında bir bölüm de bulunur. Lifsi bağdoku kasın, kemiğe ya da başka bir yapıya yapışan bölümünü oluş­turur. Lifsi bağdoku bir şerit biçimindeyse kiriş (ten-don), yassı bir yaprak biçimindeyse aponevroz adını alır. Kaslar geniş bir biçimsel çeşitlilik gösterir. Uzun iğ biçiminde, ortadan geçen bir kirişle ikiye ayrılmış kas­lar (digastrik kas); kemiğe bir, iki ya da üç başla yapı­şan kaslar (iki başlı, üç başlı, dört başlı kaslar); vücudun dışa açılan deliklerini dairesel bir biçimde çevreleyen kaslar (anüsün büzgen kası) bilinmektedir. Kas liflerini bağdoku yapısındaki ince bir zar (endomiyoz) sarar. Bu lifler daha sonra bir araya gelerek kas demetlerini oluştururlar. Bu demetleri çevreleyen bağdoku zarı pre-misyum, tüm kası çevreleyen kılıf ise epimisyum adını alır. Bu değişik bağdoku oluşumları kasın ucuna doğru yerini kiriş ve aponevrozu oluşturacak olan lifsi yapıla­ra bırakır. Her kasm sinir ve damarları kası çevreleyen bu yapılar içinde ilerler. İskelet kasları, merkez sinir sis­teminin hareket sinirleri tarafından uyarılır. Kasa ula­şan bu sinirler, her sinir lifinde motor plak ya da sinir-kas bağlantısı adını alan özel yapılarda sonlanacak bi-
çimde birçok ince sinir liflerine ayrılır. Motor plak sinir lifi ucuyla, bunun kas lifi yüzeyine bağlandığı bir çukur­dan oluşur. Buraya ulaşan sinir uyarısı asetilkolinin ser-bestlenmesine yol açar. Asetilkolin ise uyarının sinir ucundan kas lifine geçmesini sağlar. Bu ileti, asetilkoli­nin lif zarında (sarkolemma) başlattığı karmaşık biyo­kimyasal tepkimeler sonucunda gerçekleşir. Her hare­ket siniri hücresi ve bu hücrenin uyardığı kas lifi grubu hareket birimini (motor ünite) oluşturur. Hareket biri­mindeki kas lifi sayısı oldukça düşüktür. El ya da göz gi­bi çok ince hareketlerin yapıldığı organlarda bu sayı 2-3 lifle sınırlı olabilir. Kas kasılması için gereken enerji adenozintrifosfat(*) ve kretinfosfat gibi fosfatlı organik bileşiklerin yıkılmasıyla elde edilir. Dinlenme anında bile her kasta belirli bir gerginlik bulunur. Bu durum kas tonüsü (gerginliği) terimiyle tanımlanır. Sinir-kas iğcikleri ve kas-kiriş cisimcikleri kasın yapısın­da yer alan başka oluşumlardır. Bu oluşumlar kasın ger­ginlik derecesine ilişkin bilgileri merkez sinir sistemine iletir. Sinir-kas iğcikleri bir bağdoku kapsülüyle sarılmış ince kas lifleridir. Bu iğcikler hareket siniri liflerinin ya­nı sıra duyu siniri uçlarıyla da ilişki halindedir. Kas-kiriş cisimcikleri ise kas liflerinin kirişle birleştiği noktada yerleşmiş olan sinir sonlanmalarıdır. Bu cisimcikler de duyu sinirleriyle ilişki halindedir. Sinir-kas iğcikleri ve kas-kiriş cisimcikleri, vücudun boşlukta aldığı konumu merkez sinir sistemine bildiren önemli alıcıları oluştu­rur. Bu yapıların beyne gönderdiği uyanlar kas tonusun düzenlenmesini sağlar.
İskelet kaslarının işlevleri arasında bükülme, düzeltme, uzaklaştırma, yakınlaştırma, döndürme, kendi ekseni çevresinde dönme gibi hareketler sayılabilir. Bu hare­ketleri yaptıran kaslar hareketin adıyla anılır. Birbirinin tersi hareketleri yaptıran kaslara karşıt (anta-gonist) kas adı verilir. İskelet kasları, üzerine yapıştıkla­rı kemikleri genellikle kaldıraç ilkesiyle hareket ettirir. Her kas yalnızca tek boyutlu hareket (kasılma) yetene­ğine sahip olduğundan, karmaşık hareketlerin gerçek­leştirilmesinde kas gruplarının etkinliğine gereksinim duyulur. Bu karmaşık hareketlerin eşgüdümlülüğü baş-
Doğumsal oluşum bozuklukları, iltihaplar, tümörler, beslenme bozuklukları ve bunun sonucunda miyopati (*) olarak tanımlanan genel kas hastalıkları kaslarda görülebilen patolojik süreçlerdir. Bak. kas dokusu; kas sistemi.
ab5a92ead6d1a63941ab3ff73371ced06d95dc39 (161×34)

Cildiniz bu bakım maddelerine ihtiyaç duyuyor

Cildiniz oldukça kuru mu yada yağlı mı? Peki sizin cildinizin neye ihtiyacı var? Hep beraber bir kontrol edelim.
Sevgili İdealdiyet’in nadide çiçekleri, cildinizin ihtiyacı olan tüm bakımlar hakkında sizlere faydalı vede etkili önerileri paylaşacağız.
Cilt kremlendikten yarım saat sonra geriliyorsa, uzun vadede cildin nem depolarını dolduracak zengin içerikli ürünler gerekiyor demektir. Cildin hafif bir kremden yeterli nemi alıp almadığını öğrenmenin yolu ise oldukça basittir:
Cilt temizliğinin ardından krem sürmeyin, bir saat bekledikten sonra bir kurutma kağıdı yardımıyla burun kanatları, alın, çene ve yanaklara bastırın. Test ettiğiniz kağıtta yağ izleri varsa, o zaman cildinizin fazla yağ ürettiğini söyleyebiliriz. Karma bir ciltte T bölgesi olarak adlandırılan alın, burun ve çene bölgesi yağlıdır. Matlaştıran bir bakım ürünü, nem depolanmasına ve parlamanın azalmasına yardımcı olur.
Krem ve sıvı formdaki ürünler arasında ne fark var?
Kremlerde, sıvı formlu ürünlerden daha fazla lipid (yağ) vardır. Losyonlar ise tahmin edeceğiniz gibi nemlendirici içerikleriyle öne çıkarlar. Oysa tüm ürünler farklı yağlar ve sudan oluşan bir karışımdan oluşan emülsiyonlardır.
Günümüz bakım ürünlerinde her cilt tipine uygun şekilde derecelendirilmiş, rafine emülsiyonlar vardır. Hindistan cevizi, pirinç ve palmiye sütü gibi etkin güzellik kokteylleri, aslında etki olarak birbirlerinin aynısıdır. Ancak her mevsim (yazdan kışa ya da kıştan yaza) taze, hafif varyasyonlar, zengin içerikli ürünlerin yerini alır.
Peeling her cilt tipine yapılabilir mi?
Eğer söz konusu yumuşak etkili bir peeling ise evet… Çünkü bu sırada cilt yüzeysel olarak yumuşak bir şekilde temizlenir. Kuru, kepekli ciltlerde, peeling ürünlerindeki minik granüller bakım yapar, yağ olumuşunu da önler. Normal ciltler ise ölü deri hücrelerini arındıran ananas ve papaya gibi meyve enzimleri içeren peeling ürünlerini tercih etmelidir.

Parmaklarınızla peeling ürününü yüzünüze sürün. Alın, burun, yanak ve çene bölgesine, dairesel hareketlerle (göz çevresine gelmeyecek şekilde) uygulayın.
Dudak kremlerini dudak bakım ürünlerinden ayıran nedir?
Özel dudak kremleri, mimik ve azalan kolajen üretimi nedeniyle zaman içinde ortaya çıkan ince kırışıklıkları önler. Aynı zamanda rujun dudaklarda kalıcılığını artırır ve dağılmasını engeller. Bu tür kremler, dudak kontürünün etrafına sürülür. Ardında da transparan ve hafif parlak bir bakım filmi bırakır.
İşte bu film tabakası dudakları olumsuz dış etkenlerden korurken aynı zamanda bakımını da yapar ve kurumuş dudak cildini yeniler. İçeriğindeki doğal balmumu ve yağlar, dudakları bir filtreyle zararlı UV ışınlarına karşı korur.
Serumlar hangi sorunlarda kullanılmalı?
Özellikle ten yorgun ve gergin bir hal almışsa, bir serumdan faydalanmanın zamanı gelmiş demektir. Normal cilt bakımına oranla onları birkaç haftalık ekspres bakım kürleri olarak algılamak da mümkündür.
Serumlar cilt temizlendikten sonra gece bakımı olarak ya da gündüz kreminin altına kullanılabilir. Yağ ya da jel tekstürleri, ampul formunda kullanıma hazırdır. Yüksek etkili dozlarıyla ciltlere fayda sağlarlar. Örneğin, A vitamini bakımından zengin serumlar hücre bölünmesini harekete geçirir ve cilde daha fazla tazelik sağlar.
Maske ne sıklıkla kullanılmalı?
Aslında bu tamamen kullanılan maskeye bağlı… Temizleme maskeleri sık kullanımlarda yoğun bir şekilde kuruyabilir ve cildin hassaslaşmasına neden olabilir. Bu yüzden problemli ve yağlı ciltlere haftada üç kez maske uygulamak gerekir. Yumuşak krem maskelere ise her gün düzenli olarak esir olabilirsiniz!
Özellikle stresli dönemlerde cilt gerginllik ya da kaşıntıyla reaksiyon verdiğinde bu maskeler kusursuz birer yatıştırıcı görevi görür.
Göz kremleri cilt tipine göre mi seçilmeli?
Göz çevresindeki cilt diğer bölgelere göre çok daha “hassas”tır. Çünkü bu bölgede çok az yağ bezi bulunur. Dolayısıyla normal yüz cildinden üç-dört kat daha incedir.
Mükemmel bir göz bakımında en önemli nokta, ürünü sadece göz çevresinde kullanmak ve kremin gözün içine kaçmasına engel olmaktır. Aksi halde konjonktif tabakaya zarar vermek olasılık dahilindedir. Eğer tazelik etkisinden hoşlanıyorsanız, o zaman size tavsiyemiz göz jeli kullanmanızdır. Bakım ve nemlendirme içinse krem-jel ürünler idealdir.
Temizleme sonrası cildim kuruyor, neyi yanlış yapıyorum?
Muhtemelen ya fazla sıcak su ya da yanlış temizleme ürünü kullanıyorsunuzdur!
Taze ve temiz bir his bıraktıkları için yıkama jelleri kadınlar tarafından daha çok tercih edilir. Normalden yağlıya yakın ciltler, gerçekten de bu ürünlerle kendini iyi hisseder. Ancak kuru ve gergin ciltlere jel değil, yağlanmayı önleyici cilt temizleme köpükleri tavsiye edilir.
Yoğun makyaj renklerini temizlemenin en kolay yolu ise klasik temizleme sütlerinden geçer. Yağ, su ve emülgatör karışımları, her türden yağ, kir ve pigmentleri çözer. Yeni cins polimer ve yüksek yağ konsantrasyonu ise makyaj kalıntıları geride yapışkan bir his bırakmayacak şekilde etkili bir temizlik sağlar. Hassas ciltler bile böylelikle sorunsuz bir şekilde temizlenir.
ab5a92ead6d1a63941ab3ff73371ced06d95dc39 (161×34)

öksürük için şifalı bitkiler ahmet maranki

Uzun süren öksürükler bir hastalık olmayıp,çeşitli hastalıkların belirtisidir. Herhangi bir tıbbi hastalığa bağlı olmayan uzun süreli öksürüklerde bazı bitkisel tedaviler uygulanabilir.
Okaliptüs,nane, ıhlamur, zencefil, meyankökü hapları ve şurupları. c vitamini, ıhlamur, zencefil, şahtere, hibiskus, meyankökü öksürük için faydalıdır.
Ihlamur, zencefil, meyankökü birlikte kaynatılırsa etkisi büyük olur.Yulaf samanı çayı ile üzerlik tohumu da kronik bronşite ve öksürüğe iyi gelir.
Öksürük için pratik bitkisel formüller:
* Malzemeler:
2-3 parça parmak ucu kadar zencefil,
iri bir tutam ıhlamur,
1 çay kaşığı hibiskus,
1 çay kaşığı şahtere otu
Uygulanışı: Malzemeler 1 su bardağı kadar suda 3-4 dakika kaynatılır.2-3 dakika demlendirildikten sonra içilir.
Şekeri fazla kullanmak doğru değildir. Çaya nöbetşekeri konulursa öksürüğü azaltır.
* Günde 2-3 kere meyankökü çiğnemek de yararlıdır.
* Zencefil, kekik ve alerjik kökenli olmayan öksürükte karabiber faydalıdır.
* Kronik öksürük için 2 adet karaturp,kabak oyacağı ile 5-6 yerinden oyulur.oyukların içine bal doldurulur ve sadece oyukların üstü turp parçaları ile kapatılarak 24 saat bekletilir.Sonra içindeki sıvı şişeye doldurulur ve günde 3 çorba kaşığı içilir.
* Kuşburnu, ısırgan, zencefil, şahtere ve hibiskus çaylarını içmek de yararlıdır.
* Ebegümeci kaynatılır,zeytinyağı ve limon katılarak bol bol yenirse göğsü yumuşatır.Öksürüğü hafifletir ve balgam söker.
*Toz zencefil ile bal karıştırılarak yenilirse öksürüğe iyi gelir.
Prof. Dr. Ahmet Maranki
ab5a92ead6d1a63941ab3ff73371ced06d95dc39 (161×34)

vucut yaglarını eriten zayıflama çayı

Sabah akşam için yağlardan kurtulun
2 avokado yaprağı,
bir tutam mısır püskülü,
kiraz sapı,
yarım tatlı kaşığı rezene tohumu,
2-3 yaprak sinameki,
4-5 adet saplarıyla birlikte maydanoz
Hazırlanışı : Malzemeler bir bardak suya konularak 2-3 dakika kaynatılır. Çay demlendikten sonra süzülerek içine ince bir dilim limon konur.
Şekersiz olarak sabah ve akşam günde iki kez uygulanır. Ancak bitkisel çay ne çok aç, ne de çok tok içilmelidir.
Dr.Ender SARAÇ
ab5a92ead6d1a63941ab3ff73371ced06d95dc39 (161×34)

Sertleşme ereksiyon sorunu

Sertleşme ereksiyon sorunu
Sertleşme(ereksiyon) sorunu basit olarak doktorların cinsel performans için yeterli olan sertleşme seviyesini sağlayamama ve/veya bu sertliği koruyamama durumu için kullandıkları klinik bir terimdir. Üç ayı aşkın bir süre bir insanın cinsellikle ilgili arzu duyup ilişkiye girmek için yeterince sertleşme elde edememesi durumuna sertleşme sorunu adı verilir. Yani hayatının belirli bir döneminde tek bir kez başarısız olan insanın hemen doktora koşması gerekmemektedir. Ancak bu durum altı ay devam ederse doktora başvurmalıdır.
Bazı erkekler sertleşme fonksiyonunun yaşlandıkça doğal olarak azaldığına inanmaktadırlar. Ancak yaş kendi başına sertleşme sorunlarına neden olmaz. Neden yaşın yanısıra diğer sağlık koşulları, ilaçlar ve yaşam biçimi gibi normal kan akışını değiştiren konulardır. Bu sağlık durumlarından bazıları erkekler yaşlandıkça daha sık olarak ortaya çıkmaya başlar
Aşağıdaki durumları yaşayan her erkek sertleşme fonksiyonunda bir değişim meydana geldiğini anlayabilir
- Cinsel birleşme için gerekli şekilde sertleşme sağlayamama
- Sertlik halinin devam ettirilmesinde zorluk
- Cinsel birleşme için yeterli olan ancak eskiye göre daha zayıf olan sertleşme
- Sertleşebileceğinize ve sertliğinizi koruyabileceğinize olan güveninizin azalması
Sertleşme Sorunları Düşündüğünüzden Daha Yaygındır
Dünya genelinde 152 milyon erkek tekrarlayan sertleşme sorunları yaşamaktadır ve bu rakamın 2025 yılında 222 milyonu bulması beklenmektedir. Sebep olarak da beslenme ve yaşam tarzındaki değişikliklerden strese kadar birçok faktörün etkili olduğu düşünülmektedir.
40 yaşın üzerindeki erkeklerin yarısından fazlasında bu sorunun olduğu tahmin edilmektedir. Ne yazık ki, bu hastaların sadece %2?lik kısmında sorunlar doğru teşhis edilerek tedavi doğru yapılmaktadır. %98?inde ise maalesef ya doğru teşhis ya da doğru tedavi eksikliği doğmaktadır.
Türkiyedeki çalışmalarımızda tespit ettiğimize göre 40 yaş üzerindeki erkeklerde cinsel fonksiyon bozukluğu oranı yüzde 70e kadar çıkmaktadır, hafif, orta, ağır olarak
Hangi tıbbi koşullar Sertleşme Sorununa zemin hazırlar?
Sertleşme Sorunu olan vakaların çoğunluğunun (%75) psikolojik değil fiziksel kökenli olduğu artık bilinmektedir. Psikolojik kaynaklı ereksiyon bozukluğu, başarı kaygısı ve iç çatışmaların olumsuz görünümlerine bağlı iken fiziksel nedenler arasında anatomik, sinirsel kaynaklı, endokrinolojik, ilaç bağlantılı ve damar sistemi kaynaklı komplikasyonlar yer almaktadır. Damar sorunları, ereksiyon bozukluğunun en sık rastlanan nedenidir.
Sertleşme Sorunu, yaşın ilerlemesinin yanı sıra koroner arter hastalığı, yüksek kolesterol düzeyi, yüksek tansiyon ve şeker hastalığı gibi bir dizi hastalığa bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Şeker hastalığı durumunda, arterlerde ve penise kan taşıyan daha küçük kan damarlarında meydana gelen değişmeler ve ereksiyon işlevinde yer alan sinirlerin hasar görmesi erkeklerin %50 ila 70′ini ereksiyon bozukluğuna yatkın hale getirmektedir.
Şeker Hastalığı : Diyabet sertleşme sorunu için yaygın bir risk faktörü olarak değerlendirilir ve diyabet hastası olan bir çok erkekte sertleşme bozukluğu görülmektedir. Diyabetli erkeklerde sertleşme sorunu normal erkeklere göre daha erken dönemlerde ortaya çıkmaktadır. Ek olarak, diyabetli erkeklerde sertleşme sorunu görülme olasılığı normal erkeklere göre üç kat daha fazladır. Diyabetli hastalara tanı konulmasından 10 yıl sonrasında yarısında sertleşme sorunu görülmektedir.
Yüksek Kan Basıncı : Yüksek kan basıncı kan damarlarınızın sertleşmesine ve daralmasına neden olabilir. Bu da kanın penise akışını kısıtlar ve sertleşme sorununa neden olur. Ek olarak, yüksek kan basıncını tedavi etmek için kullanılan bazı ilaçlar sertleşme sorununa neden olabilmektedir.
Kalp Hastalığı ve Yüksek Kolesterol : Yüksek kan basıncı gibi, kalp hastalığı ve yüksek kolesterol de kanın penisinize akışını etkileyerek sertleşme sorununa neden olabilir. Sertleşme sorunu bulunan erkeklerde eşlik eden hastalık bulunma prevalansı daha yüksektir.
Depresyon : Stres, endişe ve başarısızlık korkusunun yanında depresyon sertleşme sorununa neden olabilir. Fiziksel bir nedenden dolayı sertleşme sorunu yaşayan erkekler kendilerini aynı zamanda depresyonda, stresli ve endişeli hissedebilirler.
Prostat Ameliyatı : Prostat ameliyatı özellikle prostat kanseri ameliyatı prostatın yanında bulunan sinirlere ve damarlara zarar vererek, sertleşme sorununa neden olabilir.
Diğer Sağlık Durumları
Sertleşme sorununa neden olabilecek diğer sağlık durumları şunlardır
Böbrek hastalığı
Kronik alkolizm
Multipl skleroz
İlaçlar : Diğer sağlık sorunlarınız için aldığınız bazı ilaçlar yan etki olarak sertleşme sorununa neden olabilir. Bunlar yüksek kan basıncı, kalp hastalığı, alerjiler, depresyon, endişe ve ülser gibi hastalıkları tedavi etmek için kullanılan bazı ilaçları içermektedir.
Alışkanlıklar ve Yaşam Biçimi : Sertleşme fonksiyonunun azalmasına neden olabilecek ya da sertleşme sorununa katkıda bulunabilecek çok sayıda alışkanlık bulunmaktadır.
Bunlar
Sigara İçme : Sigara içmek damarlara zarar verir. Sigara içmeniz halinde, bu sertleşmenizi ve sertliğinizi korumanızı zorlaştıracak kan akışı sorunlarına neden olabilir. Sigara içiminin sertleşme sorunu riskini yaklaşık iki kat artırdığı düşünülmektedir.
Aşırı Alkol Alımı : Aşırı derecede alkol almak sertleşme sorununa neden olabilir.
Uyuşturucu ya da Doping İlaçları Kullanımı : Esrar ya da kokain gibi uyuşturucuların sertleşme fonksiyonu üzerinde olumsuz etkileri bulunmaktadır. Bu durum anabolik steroidler için de geçerlidir.
Beslenme Alışkanlıkları ve Kolesterol : Yüksek derecede yağlı gıdalar içeren bir beslenme, damarların tıkanmasına ve sertleşme sorunlarının en temel nedenlerinden biri olan kan akımı azalmasına neden olur. Yüksek kolesterol seviyeleri de sertleşme fonksiyonunda azalma olması riskini arttırmaktadır.
Ancak, tüm kolesterol tipleri kötü değildir. İyi kolesterolü yükselterek (yüksek yoğunlukta lipo-protein yada HDL) ve kötü kolesterolü azaltarak (düşük yoğunluklu lipo- protein, yada LDL) sertleşme fonksiyonunuzda bir azalma meydana gelmesi riskini düşürebilirsiniz.
HDL’yi yükseltmek ve LDL’yi azaltmak için bazı püf noktaları
- Yüksek lif içeren gıdalar tüketiniz.
- Eğer yemeklerinizi yağda pişiriyor iseniz, zeytinyağı gibi doymamış yağ oranı yüksek sıvı bitkisel yağlar kullanmayı tercih ediniz.
- Düzenli olarak egzersiz yapınız.
- İçiyorsanız, sigarayı bırakınız.
Doktorunuz Yardım Edebilir : Eğer sertleşmede sorun yaşadığınızı düşünüyorsanız, bir doktora danışmanızı öneririz. Cinsel sağlığınızı iyileştirmek ve sertleşme sorununuzu tedavi etmek kendinize olan güveninizi yeniden kazanmanızı sağlar. Böylece pek çok erkek, eşiyle özel yaşamını tekrar kurabilir ve cinsel duygularını yeniden yaşayabilir.
Ancak unutulmaması gereken birkaç nokta var
Tedaviler doğrudan cinsel isteği artırmaz. Siz ve doktorunuzun tedavi seçimi hemen ve her zaman sonuç vermeyebilir. Eğer beklediğiniz sonuçları alamazsanız doktorunuzu arayınız. Onunla birlikte sizin için en uygun tedaviyi ve dozunu belirleyebilirsiniz. Tedavi, ilişkinizin temelinde yatan diğer sorunları çözmez. Eşiniz ve doktorunuzla iletişim yollarını açık tutmanız, tedavinin etkisinin kalıcı olmasına yardımcı olur.
Unutmayın, sertleşme sorununuz olduğunu düşünüyorsanız, doktorunuzla konuşmak bu sorunun tedavisinde atacağınız en temel adımdır.
Yeni Sertleşme Sorunu İlaçları Hakkında Bilgilenin Ağızdan ilaç tedavisi sertleşme sağlayabilmeniz için, ağız yoluyla ilaç (haplar) alınmasıdır. İlaç alımı güvenilir ve kolay bir tedavi yöntemidir. Ağız yoluyla ilaç alımı, kanın penise akmasını kolaylaştırmak suretiyle etki eder. İlacın etki edebilmesi için erkeğin cinsel olarak uyarılmış olması gerekmektedir. Ağız yoluyla tedavinin bildirilen en yaygın yan etkileri baş ağrısı, yüzde kızarıklık, hazımsızlık ve burun tıkanıklığıdır.
İlaç tedavisi herkes için uygun değildir, bu yüzden bu seçeneğin sizin için uygun olup olmadığı konusunda doktorunuza danışınız. Ağız yoluyla alınan ilaçları kullanıp kullanamayacağınızı tıbbi geçmişiniz hakkında bilgi sahibi olan doktorunuzla konuşun. Nitrat içeren ilaç (göğüs ağrıları için nitrogliserin gibi) kullanıyor iseniz, oldukça seyrek aralıklarla da alsanız sertleşme sorununa karşı herhangi bir ilaç kullanmayınız. Başka herhangi bir ilaç almanın güvenliği konusunda mutlaka doktorunuza danışınız.
Üretral Tabletler : Üretral tabletler sertleşme sağlamanıza yardımcı olabilmek için penisinizin içine yerleştirilir.
Üretral tabletler, penise kan akışına izin verilmesi ve birkaç dakika içerisinde sertleşme sağlanması şeklinde çalışır. Birçok erkek için bu tedavi güvenli ve etkin olarak değerlendirilmiştir.
Enjeksiyon Tedavisi : Enjeksiyon tedavisinde, sertleşme sağlamanıza yardımcı olacak ilaç ile dolu olan iğneler kullanılır. Bu ilaç kanın penise akmasına yardımcı olarak kasları gevşetir ve yaklaşık olarak 5 ile 10 dakika içerisinde sertleşme sağlar.
Enjeksiyon tedavisi 30- 60 dakika arası süren sertleşme sağlayarak oldukça etkili olabilir.
Cihazlar : Vakum cihazları penisinizin üzerine geçirdiğiniz bir tüp (vakum etkisi yaparak sertleşmeye yardımcı olmak için) ve penisinizin gövdesine taktığınız bir halkadan (sertleşmeyi koruyabilmek için) oluşur. Vakumlama kanı penise çeker ve halka da kanı “hapsederek” sertleşme sağlar.
Vakum cihazları genellikle güvenli ve etkili cihazlardır, ancak tek bir seferde 30 dakikadan daha uzun kullanılmaları tavsiye edilmez. Halka çıkarıldığı zaman sertleşme gider.
Cerrahi Yöntemler : Bu tedavi, peniste sertleşmeyi sağlayan dokuların yerine bir protez yerleştirilmesinden oluşur. İmplantların başlıca iki tipi vardır: Bir, iki veya üç bileşenli şişirilebilir (hidrolik) aygıtlar ve orta sertlikte yumuşak protezler. Bu iki tip aletin uygulanması da, geri dönüşsüz bir ameliyat gerektirdiğinden genellikle yalnızca diğer tedavi seçeneklerinin başarısız olduğu hastalarda düşünülmektedir.
Psikoterapi : Bir psikiyatrist, psikolog ya da cinsel terapist ile sertleşme sağlayabilme ve sertliği koruyabilme becerisini etkileyen cinsel ya da diğer sorunlarınızı konuşabilirsiniz.
Bitkisel Tedavi : Cinsel istek, cinsel zevk ve performansı artırabileceği iddia edilen çok sayıda bitkisel ürün üretilmiştir. Ancak bu ürünlerin güvenirliliği ya da etkinliği hakkında genel kabul görmüş bir bilimsel kanıt bulunmamaktadır.
Hormon Yerine Koyma Tedavisi : Azalan sertleşme kalitesi, çok düşük olan testosteron seviyelerinden kaynaklanabilir (kan testi ile testosteron seviyeniz ölçülebilir). Hormon tedavisi testosteron seviyenizi yükseltebilir. Tedavi cilt üzerinden, düzenli enjeksiyon ya da ağız yoluyla uygulanabilir.
ab5a92ead6d1a63941ab3ff73371ced06d95dc39 (161×34)

Canlı Tv İzle