kas
13 Aralık 2010 Pazartesi Pazartesi, Aralık 13, 2010
Kas lifi hücrelerinden (bak. kas dokusu) ve kasılma özelliği olan liflerden oluşan, aldığı sinir uyarısı sonucu kasılarak üzerine yapıştığı yapıları hareket ettiren organ. Kaslar, yapılarındaki dokunun özelliğine göre düz ve çizgili kas olarak ayrılır. Bu yapı farklılığı, beraberinde işlev farklılığını da getirir. Düz kaslar yaprak biçimindedir ve iç organların yapısında görülürken, çizgili kaslar istemli anatomik yapılarla ilişkilidir. Çizgili kaslar çoğunlukla iskelet kemikleriyle bağlantılı olduğundan, iskelet kasları olarak da anılır. Dil, yutak, gırtlak ve diyaframın yapısında bulunan kaslar, iskelet sistemiyle ilişkili olmayan az sayıdaki çizgili kaslardır. Derialtı dokularının üst yüzünde yer alan deri kaslarının en az bir başı deri içinde yer alır. Her iskelet kasında çizgili kas liflerinden oluşan bölümün yanı sıra lifsi bağdoku yapısında bir bölüm de bulunur. Lifsi bağdoku kasın, kemiğe ya da başka bir yapıya yapışan bölümünü oluşturur. Lifsi bağdoku bir şerit biçimindeyse kiriş (ten-don), yassı bir yaprak biçimindeyse aponevroz adını alır. Kaslar geniş bir biçimsel çeşitlilik gösterir. Uzun iğ biçiminde, ortadan geçen bir kirişle ikiye ayrılmış kaslar (digastrik kas); kemiğe bir, iki ya da üç başla yapışan kaslar (iki başlı, üç başlı, dört başlı kaslar); vücudun dışa açılan deliklerini dairesel bir biçimde çevreleyen kaslar (anüsün büzgen kası) bilinmektedir. Kas liflerini bağdoku yapısındaki ince bir zar (endomiyoz) sarar. Bu lifler daha sonra bir araya gelerek kas demetlerini oluştururlar. Bu demetleri çevreleyen bağdoku zarı pre-misyum, tüm kası çevreleyen kılıf ise epimisyum adını alır. Bu değişik bağdoku oluşumları kasın ucuna doğru yerini kiriş ve aponevrozu oluşturacak olan lifsi yapılara bırakır. Her kasm sinir ve damarları kası çevreleyen bu yapılar içinde ilerler. İskelet kasları, merkez sinir sisteminin hareket sinirleri tarafından uyarılır. Kasa ulaşan bu sinirler, her sinir lifinde motor plak ya da sinir-kas bağlantısı adını alan özel yapılarda sonlanacak bi-
çimde birçok ince sinir liflerine ayrılır. Motor plak sinir lifi ucuyla, bunun kas lifi yüzeyine bağlandığı bir çukurdan oluşur. Buraya ulaşan sinir uyarısı asetilkolinin ser-bestlenmesine yol açar. Asetilkolin ise uyarının sinir ucundan kas lifine geçmesini sağlar. Bu ileti, asetilkolinin lif zarında (sarkolemma) başlattığı karmaşık biyokimyasal tepkimeler sonucunda gerçekleşir. Her hareket siniri hücresi ve bu hücrenin uyardığı kas lifi grubu hareket birimini (motor ünite) oluşturur. Hareket birimindeki kas lifi sayısı oldukça düşüktür. El ya da göz gibi çok ince hareketlerin yapıldığı organlarda bu sayı 2-3 lifle sınırlı olabilir. Kas kasılması için gereken enerji adenozintrifosfat(*) ve kretinfosfat gibi fosfatlı organik bileşiklerin yıkılmasıyla elde edilir. Dinlenme anında bile her kasta belirli bir gerginlik bulunur. Bu durum kas tonüsü (gerginliği) terimiyle tanımlanır. Sinir-kas iğcikleri ve kas-kiriş cisimcikleri kasın yapısında yer alan başka oluşumlardır. Bu oluşumlar kasın gerginlik derecesine ilişkin bilgileri merkez sinir sistemine iletir. Sinir-kas iğcikleri bir bağdoku kapsülüyle sarılmış ince kas lifleridir. Bu iğcikler hareket siniri liflerinin yanı sıra duyu siniri uçlarıyla da ilişki halindedir. Kas-kiriş cisimcikleri ise kas liflerinin kirişle birleştiği noktada yerleşmiş olan sinir sonlanmalarıdır. Bu cisimcikler de duyu sinirleriyle ilişki halindedir. Sinir-kas iğcikleri ve kas-kiriş cisimcikleri, vücudun boşlukta aldığı konumu merkez sinir sistemine bildiren önemli alıcıları oluşturur. Bu yapıların beyne gönderdiği uyanlar kas tonusun düzenlenmesini sağlar.
İskelet kaslarının işlevleri arasında bükülme, düzeltme, uzaklaştırma, yakınlaştırma, döndürme, kendi ekseni çevresinde dönme gibi hareketler sayılabilir. Bu hareketleri yaptıran kaslar hareketin adıyla anılır. Birbirinin tersi hareketleri yaptıran kaslara karşıt (anta-gonist) kas adı verilir. İskelet kasları, üzerine yapıştıkları kemikleri genellikle kaldıraç ilkesiyle hareket ettirir. Her kas yalnızca tek boyutlu hareket (kasılma) yeteneğine sahip olduğundan, karmaşık hareketlerin gerçekleştirilmesinde kas gruplarının etkinliğine gereksinim duyulur. Bu karmaşık hareketlerin eşgüdümlülüğü baş-
Doğumsal oluşum bozuklukları, iltihaplar, tümörler, beslenme bozuklukları ve bunun sonucunda miyopati (*) olarak tanımlanan genel kas hastalıkları kaslarda görülebilen patolojik süreçlerdir. Bak. kas dokusu; kas sistemi.
Related posts:
If you enjoyed this article, subscribe to receive more just like it.
Bu yazı Tam olarak Pazartesi, Aralık 13, 2010, Ve konu Kategorileri
kas
. Bizi Diger Yöntemlerle Takip Edebilirsin RSS. Sende Yorum yaparak , Bizlere Destek Olabilirsin..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Yorum Gönder